Finans, Muhasebe, Vergi...
Diğer Gündem

Mali Müşavirlik Yasa Tasarısı hükümetin meslek odalarını ele geçirme Projesi mi?

Hükümet İTO, TESK, TOBB, TMMOB, TÜRK-İŞ ve Futbol Federasyonu gibi örgütlerde denediği arka bahçe yapma manevralarını TURMOB ve Mali Müşavir odalarında da yapmaktan vazgeçmeyecek gibi

3568 sayılı Mali Müşavirlik Yasası yayınlandığı 1989 yılından buyana geçen 19 yılda birkaç kez değiştirilme ve geliştirilme serüveni geçirmesine rağmen maalesef ancak bu yasama döneminde bu kadar ciddi bir şekilde tartışılıyor. Tartışılma nedeni de, tasarının mesleğin ve meslektaşların sorunlarını çözmekten ziyade daha çok hükümetin Mali Müşavirler Odasını ve TURMOB'u ele geçirme ve partinin arka bahçesi yapma mücadelesi olarak öne çıkıyor.

14 Mart 2008 tarihinde hükümet tarafından imzalanıp Komisyona sunulan 3568 sayılı Mali Müşavirlik Kanununda Değişiklik yapılması hakkında kanun tasarısı yürürlük maddesi hariç 18 madde ve 4 geçici maddeden oluşuyor ancak bunun 8 maddesi oda ve TURMOB seçimleriyle ilgili. Bu da şu ana kadar hiçbir sıkıntı yaratmayan demokratik çoğunluk sisteminin seçimlerde 19 yıldır başarı gösteremeyen AKP yanlısı bir meslek grubunun seçimi kazanması, kazanamasa bile kurullara ve birlik temsilciliklerine muhalif kişiler sokarak ,odaları çalışamaz ve zaman içinde zayıflatarak ele geçirmek için demokrasi ve temsilde adalet gibi kavramlarla yasa yapma gücünü kötüye kullanmaktır.

Şu ana kadar uygulana gelen demokratik çoğunluk sisteminin, demokratik olmadığını ve temsilde adaleti sağlamadığını söyleyenler yönetimde istikrar kavramını açıklıkla gizlemeye çalışıyorlar. Temsilde adaleti dile getirenlere şunu söylemek de zorunluluk oluyor. Hükümet üyelerini de partilerin aldıkları oy dağılımlarına göre şekillendirelim. Örneğin CHP'ye, MHP'ye ve DTP'ye aldıkları oy oranında bakanlık verelim. İşte demokratik nispi temsilin adaleti burada yatıyor.

Yine mevcut yasada sayıları yaklaşık 75 bin kişilik camia içinde ancak 3 bin kişi olmalarına rağmen hiçbir meslek odası ve organizasyonunda olmayan, haksız ve adaletsiz bir şekilde 9 kişiden oluşan birlik yönetim kurulunda 5 kişinin ve dolayısıyla genel başkanın YMM olma zorunluluğu ve 5 kişiden oluşan Disiplin kurulunda 3 kişinin ve dolayısıyla başkanın YMM olma zorunluluğu gibi Anayasamızın eşitlik ilkesine, eşit oy ilkesine temsilde adalet ilkesine ve hukuka aykırı maddelerine hiç dokunmayacaksın, mesleğin bağımsızlığı ve onuru demek olan Maliye Bakanlığı vesayetini kaldırmayıp aksine daha da pekiştireceksin sonrada demokrasiden adaletten söz edeceksin. Bu ancak kendine demokratlıktır.

Yasa tasarısının hiç mi olumlu tarafı yok. Var elbette örneğin; yıllardır haykırarak söylediğimiz AB şirketler hukuku 8. direktifine uyum sağlayacak şekilde denetim ön plana çıkarılıp mesleğe girişte lisans mezuniyeti şartı getirilsin, AB ilerleme raporlarında ve müktesebatında ısrarla çıkartılması istenen Türk ticari hayatında bir reform niteliğindeki TTK Tasarısı'nda ve bankacılık sistemiyle reel ekonomiye sağlanacak kredileri doğrudan etkileyecek Basel 2 kriterlerinin uygulanmasında etkisizleşecek olan, Türkiyedeki yanlış uygulaması nedeniyle, mesleğimizin bir alt disiplini olan serbest muhasebecilik kaldırılsın, ilgili üniversite mezunu olmayanlar mesleğe alınmasın, herkese ama herkese maliye kökenli, üniversite kökenli ayrımı yapılmadan sınav şartı getirilsin dedik bunlar kısmen getiriliyor.Bunları destekliyoruz.

Ancak dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan sadece Maliye Bakanlığı inceleme elemanları olan hesap uzmanlarına, Maliye müfettişlerine birer rant ve iş kapısı olarak getirilen YMM mesleğinin kaldırılması veya mali müşavirler ile arasındaki eşitsiz görev dağılımı sona erdirilsin dedik, mesleğin sorumluluğu arttıkça yetkisi de artsın, meslek mensupları sadece maliyenin vergi toplama ajanları değil finans ve reel ekonomide hazırladığı mali raporlarla, yaptığı mali denetimleriyle ekonomiye güven ve değer katan bir meslek olmalı dedik ama bununla ilgili bir ilerleme olmuyor.

SONUÇ:

Tüm bunlar orta yerde dururken hükümetin bu konuda mesleğimizin ve mali müşavirlerin temel sorunlarını çözmek yerine alelacele hem de mayıs başında yapılacak oda seçimlerine yetiştirme telaşıyla getirilen yasa tasarısını anlamak mümkün değil. Bu da göstermektedir ki; hükümet İTO, TESK, TOBB, TMMOB, TÜRK-İŞ ve Futbol Federasyonu gibi örgütlerde denediği arka bahçe yapma manevralarını TURMOB ve Mali Müşavir odalarında da yapmaktan vazgeçmeyecek gibi.

Hüseyin TOKSÖZ / Mali Müşavir(CPA)/İktisatçı

Kaynak: Dunya Gazetesi 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir