Hazırlanan ve başta gelir vergisi kanunu olmak üzere bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik öngören kanun tasarısı 25.05.2010 tarihi itibariyle TBMM Başkanlığına sunulmuştur.
Söz konusu Kanunla yapılması öngörülen değişiklikler:
1. Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrası ücretliler için farklı bir gelir vergisi tarifesi oluşturma çalışması çerçevesinde ücretliler için %35 lik dilime geçiş 50.000 TL den 76.250 TL’ ye çıkarılması öngörülmektedir.
Böylelikle (76.250-50.000) 26.250 TL’lik bir kısmın daha %35 yerine %27 oranında vergilendirilmesi imkanı getirilmiştir. Bu da kümülatif vergi matrahı bu seviyeye ulaşan ücretliler açısından ( 26.250 x 0,08)= 2.100 TL lik bir iyileştirmeye tekabül etmektedir.
Bu uygulama 2010 yılı başından geçerli olmak üzere uygulanacağından fazla kesilip ödenmiş vergilerin red ve iadesi de mümkün kılınmaktadır. (Geçici 78 Madde)
2. Anayasa Mahkemesinin menkul kıymet ve diğer sermaye piyasasi araçlarının dar mükellefler açısından stopaj oranının düşük tutulması şeklindeki uygulamayı tersine ayrımcılık gerekçesiyle iptal etmesi üzerine,menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının alım/satım,ve itfa kazançlarında yerli-yabancı yatırımcı ayrımına dayalı stopaj uygulamasına son verilmekte ve stopaj oranı her iki grup içinde %0 olarak belirlenmektedir.
3. Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda Yatırım indiriminin kullanılmasında süre sınırlaması getiren GVK Geçici 69 maddesi değiştirilerek süre sınırlaması kaldırılmakta ancak her bir yıl itibariyle indirilebilecek yatırım indirimi tutarının ilgili yıl kazancının %25 ini aşmaması yönünde yine iptal kararına konu olabilecek bir değişiklik getirilmektedir.
Yine yapılan değişiklikle yatırım indirimden yararlanacak olanların kurumlar vergisi oranının %30 değil yürürlükteki oran (%20) olması esası benimsenmektedir.
4. Türkiye’de vadeli işlem ve opsiyon borsalarının gelişmesi ve işlem hacminin genişlemesini sağlamak amacıyla, BSMV mükelleflerinin, Türkiye’de kurulu vadeli işlem ve opsiyon borsalarında gerçekleştirdikleri vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri nedeniyle lehlerine kalan tutarlar için banka ve sigorta muameleleri vergisi istisnası getirilmektedir.
5. Halihazırda tüketici finasman şirketlerinin, 4077 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi çerçevesinde kullandıkları tüketici kredilerinin temini ve geri ödemesi amacıyla düzenledikleri kağıtlar damga vergisinden istisnadır. Tasarının 20 inci maddesi ile, söz konusu istisnanın, anılan Kanundaki tüketici kredisi tanımına bağlı olmaksızın finansman şirketlerince kullandırılacak tüm kredilerin temini ve geri ödenmesi amacıyla düzenlenecek kağıtları kapsayacak şekilde genişletilmektedir.
6. Vergi Usul Kanunun 413 üncü maddesine göre yapılacak izahat (özelge-mukteza) taleplerinde aşağıda belirtilen nisbetlerde harç alınması öngörülmektedir.
- Sermaye şirketlerinden 2000 TL </DIV> Gelir veya kurumlar vergisi uygulamasında dar mükellef sayılanlardan 1.500 TL</DIV> Sermaye şirketleri dışındaki I inci sınıf tüccar ve serbest meslek erbabından 1.000 TL</DIV> II inci sınıf tüccarlardan 200 TL</DIV></LI>
7. Vergi Usul Kanununun 369 uncu maddesi uyarınca, yetkili makamların, mükellefin kendisine yazı ile yanlış izahat vermiş olmaları veya bir hükmün uygulanma tarzına ilişkin bir içtihadın değişmiş olması halinde vergi cezası kesilmemekte; ancak gecikme faizi hesaplanmaktadır. Bu uygulama, yapılması öngörülen değişiklikle gecikme faizi hesaplanmaması ve vergi cezası kesilmemesi şeklinde genişletilmektedir.
8. Vergi Usul Kanununa eklenen bir hükümle elektronik ortamda tebliğ imkanı getirilmektedir.
9. Takdir Komisyonuna başvurulmuş olmasının zaman aşımını maksimum bir yıl durdurabileceği hüküm altına alınmaktadır.
10. Mükelleflerin yıllık iş hacimleri, aktif ve öz sermaye büyüklükleri esas alınarak 3 gruba ayrılması her bir grupta yer alanların bağlı olduğu gruba göre en az 3-6-9 yılda bir tam veya sınırlı vergi incelemesine tabi tutulması esası getirilmektedir.
11. Vergi İncelemelerinin belirli sürelerde bitirilmesi esası getirilmektedir.
12. Bir kısım özel usulsüzlük cezalarında indirime gidilmektedir.
13. Kanun tasarısının I inci maddesi ile, ödünç para verme işlemini esas iştigal konusu olarak yapmayan, ticari icaplar gereği borç para verenlerin banka ve sigorta muameleleri vergisi kapsamı dışına çıkarılması ve bu işlemlerin finansman hizmeti kapsamında KDV’ye tabi tutulması öngörülmektedir.