Türkiye ekonomisinde söz sahibi şirketlerde görev yapan 16 yönetim kurulu üyesi, 25-26 Nisan tarihlerinde 'Nasıl yönetim kurulu üyesi olunur' sorusunun cevabını bulmak için öğrenci olacak.
Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği, (TKYD) şirketlere özel olarak geliştirdiği programla 25-26 Nisan tarihlerinde Türkiye'nin önde gelen şirketlerinin 16 yöneticisine "yönetim kurulu üyeliği" dersi verecek. "Türkiye ne kadar demokratik ise şirketleriniz de o kadar kurumsal. Kurumsallaşmanın altın anahtarı yok, kimsenin eline bir formül vermiyoruz" diyen TKYD Yönetim Kurulu Üyesi ve Acıbadem Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Nak, yönetim kurulu üyelerine öncelikle yavaş hareket ederek, kurum içi bürokrasiden korkmamayı öğreteceklerini söyledi.
Nak, 16 kişilik katılımcı grubu arasında hissedarlar ve profesyonel yöneticilerin bulunduğunu dile getirdi. Nak, aile şirketlerinden gelen katılımcılar arasında birinci, ikinci ve hatta üçüncü kuşakların bile bulunduğuna dikkat çekerek "30'undan 60'ına kadar birçok yönetim kurulu üyesi katılıyor. Biz konuya olan ilgi ve merakı daha pekiştirmeye gayret ediyoruz" dedi.
Nak, programda aile-şirket ilişkisi, icra kurulu ve diğer komitelerin oluşturulması, görev tanımları, vaka analizi, yönetim kurulu performans değerlendirme sistemleri, SPK'nın yönetim kurullarına ilişkin düzenlemeleri gibi ana başlıkları ele alacaklarını dile getirdi.
Kurumsallaşmanın bir altın anahtarı ya da formülü olmadığını, kendi içinde doğruları olan bir felsefe olduğunu aktaran Nak, "Bizim bir kurumsal metremiz yok. Bu bir felsefe ama uyulması gereken kurallar var. Ben Türkiye'nin içinde bulunduğu demokratikleşme, sanayileşme ve Batı'ya açılma süreci ile kurumsallaşma sürecini birbirinden ayırt etmiyorum. Birisi önde ya da diğeri geride değil. Son 20 yılda kurumsallaşma çok daha gündemde çünkü Türkiye dışa açıldıkça kurumsallaşma öğreniliyor. Dolayısıyla Türkiye ne kadar demokratikse şirketlerimiz o kadar kurumsal" diye konuştu.
Bürokrasi kötü değildir
Kurumsallaşmanın bürokrasi yaratacağı, bürokrasinin de büyümeyi engelleyeceğine dair yaygın bir kanı olduğunu ifade eden Nak, 20 yıllık iş hayatının 15 yılında Procter&Gamble, McKinsey, PricewaterhouseCoopers gibi kurumsal şirketlerde çalıştığına ve bu kurumlarda her şeyin çok yavaş işlediğine dikkat çekti. Nak, şöyle konuştu: "Kurumsallaşmasını ve kalkınmasını tamamlamış ülkelerde havaalanı yapınca uçak iniyor, bizdekiler gibi ot bürümüyor. Yavaş karar alırsanız, aldığınız karar hedefi vurur. Yatırım kararı alırken daha yavaş hareket ederseniz hissedarın parasını daha doğru kullanmış olursunuz. Türkiye dünya ile entegre oldukça bu bürokrasi kaçınılmaz şekilde yerleşecek. Bürokrasi kötü değildir, korkmayın ama onu nasıl işleteceğinizi iyi düşünün. Dünyanın en bürokratik ülkeleri İsviçre, Almanya ve Japonya'dır. Hissedarlar hiçbir zaman karar verme erkini profesyonele teslim etmemeli, kontrolü elden bırakmamalı. 'Benim akla ihtiyacım var' diye ortalıkta dolaşan çok olursa ona akıl vermek isteyenler de tohumlarını ekerler."
Kaynak: Referans
