Yeni Sigortacılık Kanunu'na göre, sigorta sözleşmelerinde yazılmayan riskler teminat altında sayılacak. Sigortacılık Kanunu, önceki gün Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından onaylandı ve dün Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Şu ana kadar 539 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile faaliyetlerini sürdüren sigorta sektörü artık bir kanuna kavuşmuş oldu Sigortacılar, yaklaşık 13 yıldır sektöre bir düzenleme getirmesi amaçlanan yasanın çıkmasını bekliyorlardı. Yasa, geçen hafta Meclis'ten sürpriz yaparak çıktı.
'Her şey yazılamaz'
Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Yönetim Kurulu Müşaviri Zihni Metezade, Sigorta Kanunu'nun önceki taslaklarında olmayan ancak, son taslağa konarak Meclis'ten geçen 'sözleşmelerde belirtilmemiş riskler teminat kapsamında sayılır' maddesinin sektör için sürpriz olduğunu söyledi.
Metezade şu değerlendirmede bulundu:
"Bu maddenin uygulanması çok zor. Eğer, sözleşme serbestisi olsaydı sigortacı aklına gelen maddeleri sözleşmeye yazardı. Her şey aklınıza gelmeyebilir. İhtiyaçlarla yeni şeyler doğar. Bu madde ihtilaf konusu olabilir."
'Genel şartlara aykırı'
Garanti Sigorta Genel Müdürü Okan Utkueri ise yeni yasayı, uzun yıllardır yasal düzenleme eksikliğinden yakınan sektör için olumlu bulduğunu belirtti. Utkueri, sözleşmelerde belirtilmeyen risklerin teminat kapsamında sayılmasının, sektörün itirazına rağmen yasada yer aldığına dikkat çekerek şunları söyledi:
"Kapsam dışı kalacak olası tüm riskleri bütün poliçelerde tek tek saymak, öngörülemeyecek risklerin olabileceği de düşünüldüğünde neredeyse imkansız. Ayrıca, her bir branş için yayınlanmış olan genel şartlara da aykırı. AB'ye uyum amacıyla çıkarılmış bu yasadaki, dünyada uygulaması görülmeyen ve sigorta tekniğine aykırı olan bu düzenlemenin en kısa sürede çıkarılması gerektiğini düşünüyoruz."
Anlaşmazlıkları Tahkim Komisyonu çözecek
Sigortacılık Kanunu'nun getirdiği düzenlemelerden bazıları şöyle sıralanabilir:
Sigorta acenteleriyle hiçbir hukuki bağı bulunmayanlar, sigorta hakkında bilgi veremeyecek, poliçe hazırlayamayacak.
Böylece bazı öğrenci, ev kadını veya emekliler, ek iş olarak vatandaşa sigorta hakkında bilgi veremeyecek veya sigorta poliçesi hazırlayamayacak.
Sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümü amacıyla birlik nezdinde Sigorta Tahkim Komisyonu oluşturulacak. 40 bin YTL'ye kadar olan uyuşmazlıklar için Tahkim Komisyonu'na başvurulacak.
Mahkemeye ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'ne intikal etmiş uyuşmazlıklarla ilgili olarak komisyona başvuru yapılamayacak.
Türkçe kelimeler
Sigorta poliçelerinin vatandaşlar tarafından daha iyi anlaşılması için Türkçe kelimeler kullanılacak. Poliçedeki metinde, Türk Dil Kurumu'nda karşılığı olan kelimeler kullanılacak.
Sigorta şirketleri ve reasürans şirketleri, sigortacılık işlemleri ve bunlarla doğrudan bağlantısı bulunan işler dışında başka iş yapamayacak.
Ruhsatsız broker'lık ve sigorta eksperliği ile acentelik yapanlar 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve adli para cezasıyla cezalandırılacak.
5 milyon YTL sermaye şartı
Sigorta şirketleri, hayat ve hayat dışı sigorta gruplarından sadece birinde faaliyet gösterebilecek.
Şirketin faaliyete geçebilmesi için gerekli olan sermaye miktarı, günün koşullarına göre Hazine Müsteşarlığı'nca belirlenecek. Bu sermaye 5 milyon YTL'den az olamayacak.
Garanti Fonu'nun kapsamı genişletilerek Güvence Fonu adını alıyor.
Birlik çalışanları, işleri dolayısıyla öğrendikleri bilgi ve sırları, ilgililerin izni olmaksızın açıklayamayacak. Ancak suç oluşturan hallerin yetkili mercilere duyurulması zorunlu olacak.
İşveren payına 5 yıl şartı
Sigortacılık Kanunu'nun 41. ve 42. maddesinde bireysel emeklilik sisteminin beklediği düzenlemelere de yer veriliyor. Bunlar içinde, işverene çalışanı adına ödediği bireysel emeklilik katkı payında söz hakkı tanınıyor.
Buna göre, işverenlerin, ödediği katkı payını çalışanların işten ayrıldıklarında alabilmesi için, o işyerinde en az 5 yıl çalışma şartı getiriliyor. Bireysel emeklilik sektörüne işveren katılımlarını artırması beklenen bu düzenlenme yaklaşık 3 yıldır bekleniyordu.
Birçok işverenin çalışanları adına katkı payı ödemek için bu düzenlemeyi beklediğini dile getiren sektör yetkilileri, sisteme kurumların ilgisinin artacağını kaydettiler.