Finans, Muhasebe, Vergi...
Diğer Gündem

Brezilya ve Türkiye…

Bir zamanlar bizim ekürimizdi, şimdi aldı başını gitti. Bizim zaten düşük olan kredi notumuzun görünümünü negatife düşürdüğü, yani "Adımlarına dikkat et, bu gidişle notun düşebilir" diye uyardığı için derecelendirme kuruluşlarına kızdığımız bir dönemde Brezilya tarifsiz bir not hazzı yaşıyor. Standard & Poor's adlı kuruluşun ardından dünyanın önde gelen diğer bir derecelendirme ajansı Fitch de Brezilya'nın kredi notunu yatırım yapılabilir statüsüne çıkardı. Böylece bir aydan kısa bir süre içinde Brezilya kendisine önemli kapılar açabilecek olan iki önemli not artışını sağlamış oldu. 

Şimdi ne olacak? Bu durum Brezilya'ya olan sermaye akışını daha da hızlandıracak ve dünyada önemli bir ekonomik güç haline gelme sürecini iyice güçlendirecek. Dünya Brezilya markasını daha olumlu hatırlayacak. Bizim gibi yatırım-altı ekonomilere göre daha ucuza ve daha uzun vadeli borçlanabilecek. Ve Tayyip Erdoğan ile aşağı yukarı aynı zamanlarda iktidara gelen Lula da Silva'nın ülkesini üst sınıfa, yani "yatırım" sınıfına taşıyan başkan etiketini kazanmasını sağlayacak.

 
Dünya yakından izliyor

Dünya medyası da ardarda gelen bu not artışlarından sonra Brezilya'yı daha yakından incelemeye başladı. Çünkü Brezilya'nın son beş yıllık başarısı aslında pek çok kişiye sürpriz oldu. Bundan 5 yıl önce solcu Lula da Silva başkan seçildiğinde önce herkes ürkmüştü. Çünkü eski bir sendika lideri olarak daha popülist politika izleyeceği ve iş dünyası ile çatışacağı beklentisi vardı. Ama olmadı, Lula da Silva hem disiplinli politikalar izledi, hem de yoksullukla mücadele anlamında sonuç getiren uygulamalara imza attı. Sonuçta onun yönetiminde Brezilya belki de tarihinin en yüksek büyüme dönemini geçirdi.

Şimdi dünyada "BRICK" diye yeni bir kategori oluştu. Brezilya-Rusya-Hindistan, Çin ve Güney Kore'den oluşan bu gruba Türkiye'yi de katmak isteyenler oldu. Biz de çok heveslendik bu T-BRICK tanımına. Ama bizi mevcut durumda onlardan ayıran önemli bir fark var. Bu ülkeler notlarından dolayı "yatırım yapılabilir" ülke kategorisindeler, biz ise hala spekülatif yani yatırım-altı ülkeyiz.

 
Petrolde gerileme kalıcı mı

Küresel enerji talebine ilişkin endişeler ve doların dış piyasalarda değerlenmesi petrol fiyatlarının hafta sonuna doğru gerilemesine neden oldu. 135 doların üzerine çıkan fiyatlar cuma günü sabah saatleri itibariyla 126 dolara kadar inmişti. Oysa ABD'de petrol stokları geçen hafta 8.8 milyon varil azalmıştı ve bu gibi stok düşüşleri daha önce fiyatları yukarı çekerdi. Ancak bu olumsuzluk geçtiğimiz hafta petroldeki düşüşün önüne geçemedi.

Şimdi asıl soru bu düşüşün geçici olup olmadığı. Şu anda kimse bu düşüşe, son dönemde iyice şişen petrol fiyatlarında beklenen düzeltmenin başladığı gözüyle bakamıyor. Çünkü daha önce de bu tip hareketler olmuş ve kalıcı olabilecek bir düzeltmenin başladığı sanılmıştı ama tersine bu hareketlerin kısa birer soluklanma olduğu görülmüş ve fiyatlar tırmanışını sürdürmüştü.

Kısa vadede kalıcı bir düzeltme için petrolde ciddi pozisyonları olan hedge fonların pozisyon boşaltması gerektiğini söyleyenler var. İşin özeti sonuçta kimse ne olacağını bilmiyor. New York'ta Wall Street'te son günlerde benimsenen bir atasözü varmış. "Bilenler konuşmuyor, konuşanlar da bilmiyor."

 
Aslolan faizin seviyesi

İç piyasa için aynı şeyi söyleyebilir miyiz? Bence söyleyemeyiz çünkü yerlilerden durumu çok fazla bilen yok. Herşey yabancıların pozisyonlarına göre gelişiyor. Bundan kısa bir süe önce dolar kurunun 1.30 YTL'nin altına inip inmeyeceğini konuşuyorduk. Sonra eşiği 1.25 YTL'ye indirdik ve şimdi çok kısa bir sürede 1.20 YTL konuşulur oldu.

Bu yazı yazıldığı sırada dolar 1.21 YTL dolayındaydı. Kimisi buna ay sonu hareketi diyor, kimi "Dünyanın en yüksek faizini veren ekonomide para biriminin böylesine değerlenmesi normaldir" diyor ki bu ikinci açıklama benim de aklıma yatıror. Ancak bu noktada sıkça yapılan bir de uyarı var. Yüksek faiz nedeniyle değerlenen liraya bakıp kanmayın. Nasıl YTL bütün tahminleri alt üst edip hızla değerlendiyse birkaç gün içinde hızla değer kaybedebilir. Önemli olan faizin düzeyidir. 

Kaynak: Referans 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir