Finans, Muhasebe, Vergi...
Diğer Gündem

Gayrimenkulde İstanbul

Bağımsız denetim ve danışmanlık firması PricewaterhouseCoopers (PwC) ve Urban Land Institute (ULI) işbirliği ile gerçekleştirilen ve gayrimenkul sektöründeki son gelişmeleri içeren "Emerging Trends in Real Estate 2009 Europe" (Gayrimenkulde Gelişen Trendler Raporu 2009) raporunun sonuçları açıklandı.

Raporda tüm Avrupa'yı etkisi altına alan ekonomik gerilemenin gayrimenkul sektörünü derinden etkilediğine vurgu yapılırken, gelişim fırsatları açısından İstanbul gayrimenkul piyasasının bir numarası olarak gösterilirdi. İstanbul yatırım öngörüleri bakımından da Münih ve Hamburg'un ardından üçüncü sırada değerlendirildi. Gayrimenkulde Gelişen Trendler 2009 Raporu’nda ayrıca, 2000-2007 yılları arasında üç kat büyüyen turizm piyasasına bağlı olarak İstanbul'da otel sektörüne de yoğun ilgi gösterildiğinin de altı çizildi.

Bu yılki araştırmaya katılan yatırımcılar, gayrimenkul şirketi temsilcileri, kredi verenler, aracılar ve gayrimenkul danışmanları dahil Avrupa'nın 500'ü aşkın önde gelen gayrimenkul uzmanının birleştiği ortak görüş, 2009 yılının çok zor bir yıl olacağı ve gerek hisse senedi gerekse borç piyasalarında gayrimenkul yatırımları için mevcut sermaye kaynağının yetersiz kalmaya devam edeceği şeklinde ortaya çıktı.

“KRİZ ORTAMI TÜRKİYE’NİN GAYRİMENKULDEKİ KONUMUNU SARSMIYOR”

PricewaterhouseCoopers Türkiye Gayrimenkul Sektörü Lideri Ersun Bayraktaroğlu raporda öne çıkan sonuçları şöyle değerlendirdi:

"Öncelikle bu raporun tam da krizin ortasında olunan bir dönemde yapılan görüşmelerle hazırlanmış olması nedeniyle, sektör temsilcilerinin kriz koşulları altındaki öngörülerini yansıtması açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum. İstanbul'un ve dolayısı ile Türkiye'nin yatırım öngörülerinde önceki yılların aksine iki Alman kenti, Münih ve Hamburg'un ardından 3. sırada yer alması ve ilk beş yatırım kenti öngörüsü arasındaki "gelişen pazarları" temsil eden tek şehir olması" Türkiye'nin uluslar arası gayrimenkul piyasasındaki çok önemli yerinin, krizlerle dahi kolay kolay sarsılamayacağının bir göstergesi. Yatırımcıların İstanbul'la ilgili değerlendirmelerinde ise siyasi belirsizlik ve Avrupa Birliği'ne uyum konusundaki aksiyonlarda yavaşlamayı göz önüne alarak risk sıralamasında 27 ülke arasında 20. sırada yer vermesi üzerinde ayrıca düşünülmesi gereken konu olarak karşımıza çıkıyor"

ULI Türkiye Başkanı Haluk Sur, ise yabancıların Türkiye'de gayrimenkul edinmesine ilişkin 4875 sayılı yasanın sektörün gelişmesi açısından çok büyük önem taşıdığını belirterek şu görüşleri ifade etti:

"Kanunun çıkmasını takip eden süreçte yaşananlar, kanunun iptali ve değişikliklerle yeniden yürürlüğe girmesi ve uygulamalar açısından kafa karışıklıklarının giderilmesi son derece önemlidir. Her sene dünya üzerinde 500 milyar Dolar'dan fazla küresel gayrimenkul yatırımı yapılıyor ve bu yatırımları belli ülkeler daha çok çekiyorlar. Ülkeler arasında kıyasıya bir rekabet var. Türkiye geçtiğimiz 3 senede 58 milyar Dolar dış sermayeyi, doğrudan yatırım sermayesini içe çekebilmiş bir ülke. Bu dünya üzerinde çok önemsenen bir rakam. Özelleştirmeler ile beraber bu rakam 75-80 milyar Dolar'ı buluyor. Bunun 11 milyar Dolar'ı gayrimenkul sektörüne ve özellikle geçtiğimiz 2 senede bu rakamın 9milyar Dolar civarında olduğunu düşünürseniz, müthiş bir rakam."

RAPORLA İLGİLİ ÖNEMLİ SONUÇLAR

Kriz nedeniyle gayrimenkul yatırımcıları İngiltere ve Almanya gibi daha geniş ve riski düşük piyasalara yönelseler de uzun vadede potansiyeli nedeniyle Türkiye cazibesini koruyor.

Gayrimenkul uzmanları, Türkiye ile ilgili olarak, ekonominin yavaşladığını ve Avrupa Birliği üyeleğinin de çok uzun vadede gerçekleşmeyeceğini belirtmelerine karşın Türkiye için yatırım açısından "küçük ölçekli Çin" benzetmesinde bulundular.

Gayrimenkul talebinin devam ettiği İstanbul'da projeler çekiciliğini korurken; gayrimenkul uzmanlarına göre İstanbul ve kıyı şehirlerinde yeni konut projelerinin geliştirilmesi gerekiyor.

Çok amaçlı projeler Türkiye'de büyük ilgi görse de uygun alan eksikliği nedeniyle riskli yatırımlar olarak nitelendiriliyor. Avrupalı yatırımcılar İstanbul'un dışındaki şehirlerde de büyük fırsatlar olduğunu, ancak mevzuat tamamlanmadığı için bu fırsatların değerlendirilemediğini belirtiyorlar.

Avrupalı yatırımcılar İstanbul'da, gayrimenkul yatırımı açısından en çok ofis alımına sıcak bakıyor. İstanbul'daki ofisler için yüzde 53 oranında "satın alın", yüzde 32 oranında "elinizde tutun" tavsiyesi yapılırken konutta bu oranlar sırasıyla yüzde 46 ve yüzde 40 oldu.

Hurriyet

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir