“Az sayıda insanı yücelten mucize güç, sektörlerinde, uygulamalarında, azimlerinde, cesur ve kararlı bir mizacın kışkırtıcılığında saklıdır.”
Mark TWAİN
Motivasyon uzmanlarının çoğu, lider doğulmadığını, lider olunduğunu söylemeyi sever. Ben tam zıddını savunuyorum. Hepimizin doğuştan lider olduğumuza, ama yıllar itibariyle program değişikliğine uğradığımıza inanıyorum. Çocuklar gibi, hepimiz doğal liderlerdik; meraklı ve mütevazı, her zaman bilgiye aç ve susamış, renkli bir hayal gücüne sahip. Ne istediğimizi tam olarak biliyorduk; istediğimizi elde etme konusunda ısrarcı ve kararlı idik; misyonumuzu başarmamıza yardım etmesi için çevremizdeki herkesi motive etme, harekete geçirme ve etkileme yeteneğimiz vardı. Öyleyse, bir yetişkin olarak bunu yapmak neden bu kadar zor?
Ne oldu?
Çocukken, zamanla, “Hayır”, “Yapma” ve “Yapamazsın” sözlerini duymaya alıştık. Hayır! Bunu yapma. Şunu yapma. Bunu yapamazsın. Şunu yapamazsın. Ebeveynlerimizin çoğu, sessiz olmamızı ve aptalca sorular sorarak büyükleri rahatsız etmememiz gerektiğini söylediler. Bu düzen, liseye kadar devam etti. Orada da öğretmenlerimiz neyi yapıp neyi yapamayacağımızı ve neyin mümkün olduğunu söylerlerdi. Sonra çoğumuz, tek büyük resmi eğitim kurumu olan üniversitenin sert yüzüyle tanıştık. Ne yazık ki, geleneksel eğitim sistemi, öğrencilere lider olmayı değil, kurumsal dünya için emirleri kibarca alan kişiler olmayı öğretiyor. Pek çok insan, yaratıcı, bağımsız, kendine güvenli ve kendi için düşünen biri olmayı öğrenmek yerine, kurumsal makinenin çalışmasını sağlamak için kurallara uymayı ve bunları ustaca uygulamayı öğrenir.
Yaşamınızı en iyi biçimde yaşamak üzere içinizdeki lideri geliştirmek için, bu öğrendiklerinizi, kendi özünüzü yeniden hatırlamak ve onurlandırmak suretiyle “unutmalısınız”. Yeniden etkili bir lider olmak, cesur olmanızı, çocukluk hayallerinizin bulunduğu iç dünyanızın kapılarını açmanızı ve kalbinizin derinliklerine inmenizi gerektirecektir. İnsanın gelişimi ve liderlik alanında 10 yılı aşkın bir süredir yaptığım araştırmalara dayanarak, içinizdeki lideri uyandırmak ve büyüklük tutkunuzu yeniden alevlendirmek için atabileceğiniz 10 kolay adımı aşağıda sunuyorum.
1. Alçakgönüllülük. Liderlik, alçakgönüllülükle başlar. Son derece başarılı bir lider olmak için, bir çocuk gibi mütevazı ve başkalarına hizmet etmeye istekli olmalısınız. Kendini beğenmiş birini kimse izlemek istemez. Bir çocuk gibi mütevazı olun; her zaman meraklı, her zaman bilgiye aç ve susamış. Mükemmel olan, bilgidir; her zaman kendinizi iyileştirmeye istekli olmak, her zaman iyileşme kaydetmek, her zaman büyümektir. Alçakgönüllüyseniz, insanlara gerçekten ilgi duyarsınız; çünkü onlardan ders almak istersiniz. Ders almak ve büyümek istediğiniz için, daha dikkatli bir dinleyici olursunuz. Bu da liderliğin bir numaralı iletişim aracıdır. İnsanlar, onlarla yakından ilgilendiğinizi ve onları dinlediğinizi hissederlerse, doğal olarak size ilgi duyarlar ve söyleyeceklerinizi dinlerler.
2. Kendiniz için SWOT analizi yapın. SWOT analizi, güçlü ve zayıf yanlarınız ile fırsat ve tehditleri ortaya çıkarmanızı sağlar. Stanford ve Harvard Üniversiteleri’nde öğretilen bir stratejik yönetim aracı olmasına ve çokuluslu büyük firmalarda kullanılmasına rağmen, bir lider olarak profesyonel gelişiminiz için de aynı derecede etkili bir biçimde kullanılabilir. Kendini bilmek, hatırlamak ve onurlandırmak anlamında tüm kapıları açan yararlı bir anahtardır. Başarılarınız dahil bütün güçlü yanlarınızı listeleyerek işe başlayın. Daha sonra bütün zayıf yanlarınızı ve geliştirilmesi gereken yönlerinizi yazın. Her tür kuşku, endişe, korku ve üzüntünüzü eklediğinizden emin olun. Bunlar, iç dünyanıza açılan kapıda bekleyen şeytan ve canavarlardır. Onları bilinçüstüne çıkararak katletmeye başlayabilirsiniz. Ardından, güçlü yanlarınızı kullanabilmeniz için elinizde olan tüm fırsatları yazarak devam edin. Son olarak, sizi durduran ya da hayallerinize ulaşırken karşılaşacağınızı düşündüğünüz bütün tehditleri ya da engelleri yazın.
3. Sizi mutlu eden şeyi yapın. Ne kadar yoğun çalışıyor olursanız olun, yapmayı çok sevdiğiniz bir şeyi yapmak için zaman ayırın. Heyecanlı ve hayat dolu biri olmak, başkalarını da canlandırır. Tutkularınızın peşinden gittiğinizde, çevrenizdeki insanlar da ister istemez sizin varlığınızla heyecanlanacaklardır. Bu sizi karizmatik bir lider yapacaktır. Yazmak, rol yapmak, resim yapmak, çizmek, fotoğraf çekmek, spor yapmak, okumak, dans etmek, ilişki kurmak ya da girişimci faaliyetlerde bulunmak olsun, zevk aldığınız şey her ne ise bunun için her hafta belli bir zaman ayırın; en ideali, günde iki ya da üç saattir. İnanın bana, zaman bulacaksınız. Bir gününüzü videoya alacak olsanız, ne kadar çok zamanın boşa harcandığını gördüğünüzde şoke olurdunuz!
4. Büyük hayaller kurun. Yaşamdan daha büyük olmak istiyorsanız, yaşamdan daha büyük bir hayaliniz olması gerekir. Küçük hayaller, sizin ya da başkasının işine yaramaz. Gerek küçük, gerekse büyük hayaller kurmak için aynı zamanı harcarsınız. Öyleyse, büyük düşünün ve cesur olun. En büyük hayalinizi yazın. Sizi en çok heyecanlandıran hayalinizi. Unutmayın, küçük düşünmeyin ve gerçekçi olmayın; cesur ve hayalci olun! Altın madalyayı, Pulitzer’i, Nobel’i ve Oscar’ı; alanınızda alabileceğiniz en yüksek ödülü hedefleyin. Hayalinizi yazdıktan sonra, buna ulaşamayacağınız için üzülmek yerine, bunu neden başarabileceğinize dair her bir nedeni listeleyin.
5. Vizyon. Vizyonsuz, yok oluruz. Kendinizi o ödülü alırken hayal edemiyorsanız ve zafer gözyaşlarınızın yanaklarınızdan süzüldüğünü hissedemiyorsanız, kendinizi ya da başkalarını zafere yönlendirme ihtimaliniz çok düşüktür. Bunu hayalinizi gerçekleştirmek olarak düşünün. Onu görün, koklayın, tadın, duyun ve içinizde hissedin.
6. Azim. Zafer, onu en çok isteyenlere ve onun uğrunda en uzun mücadele edenlere aittir. Artık, bir hayaliniz olduğuna göre, her gün tutarlı hareket ettiğinizden emin olun. Her gün sizi hayalinize yaklaştıracak en az 5 şey yapmanızı öneririm.
7. Sözünüzü tutun. Sözünüzü tutamadığınız her sefer güç kaybedersiniz. Başarılı liderler, sözlerini tutarlar. Dünyada her tür zenginliğe sahip olabilirsiniz; ama şerefiniz tektir. Sözünüz, altındır. Ona değer verin.
8. Danışman edinin. Kendinize bir danışman bulun. Tercihen, kendi alanınızda önemli başarılara imza atmış biri olsun. Sormaya korkmayın. Kaybedecek bir şeyiniz yok. Danışmanlara ek olarak, beğendiğiniz büyük liderlerin otobiyografilerini incelemek için zaman ayırın. Onların yaşamlarından mümkün olduğunca ders alın ve bazı başarılı davranışlarını kendinize örnek alın.
9. Kendiniz olun. Danışmanlarla olan ilişkilerinizi ve büyük liderler hakkındaki araştırmanızı, çalışmalarınız için örnek ya da referans noktası olarak kullanın; ama asla bunları bir papağan gibi kopyalamayın ya da taklit etmeyin. Herkesin liderlik şekli farklıdır. Tarih kitapları, tatlı dilli, içe dönük ve sessiz liderlerle doludur. Bir o kadar da samimi, dışa dönük ve abartıcı olanlarına rastlanır. Bir de arada kalanlar vardır. Sessiz ve sade GANDHİ ya da tatlı dilli bir fıstık yetiştiricisi iken ABD Başkanı olan ve Nobel Barış Ödülü’nü kazanan Jimmy CARTER, en az hep abartan ve göz önünde olan CHURCHILL ya da katı liderlik anlayışını benimseyen Demir Leydi Margaret THATCHER kadar etkili dünya liderleri olmuşlardır. Yazarlar arasında HEMINGWAY’e bayılırım. Ama HEMINGWAY’i kopyalamaya çalışsam, birinci sınıf SHARIFyerine, en iyi ihtimalle ikinci ya da üçüncü sınıf bir HEMINGWAY olurdum. Kendiniz olun; olabileceğinizin en iyisi olun. Her zaman kendinizle yarışın ve kendinizi iyileştirin. Böylece, ikinci sınıf bir başkası olmak yerine, birinci sınıf kendiniz olursunuz.
10. Verin. Son olarak, verici olun. Liderler vericidirler. Vermek suretiyle, yaşamın verene verdiği, alandan da aldığı yerçekimi kadar gerçek bir evrensel kanunu uygulamış olursunuz. Ne kadar çok verirseniz, o kadar çok alırsınız. Daha çok sevgi, saygı, destek ve şefkat istiyorsanız, sevin, sayın, destekleyin ve şefkat gösterin. Başkalarının danışmanı olun. Toplumdan aldığınızı topluma geri verin. Bir lider olarak, istediğinizi elde etmenin tek yolu, öncelikle insanlara istediklerini elde etmeleri için yeterince yardımcı olmaktır. Sir Winston CHURCHILL’in dediği gibi, “Aldıklarımızla geçimimizi sağlarız; verdiklerimizle bir yaşam kurarız”.
Yazar: Sharif Khan