Pazarlamanın en önemli işlerinden biri talep dalgalanmasını yönetmektir. Bir sinema düşünün; haftasonları tıklım tıklım, haftaiçi ise bomboş. Haftasonlarındaki doluluktan dolayı, müşteriler dışarıda kalıyor, hafta içindeki az insan sayısından dolayı da film izleyen 5–6 insan, o kalabalık sinema ortamını yaşayamadığı için memnuniyetsiz ayrılıyor.
Belki de içeri giremeyip dışarıda kalan grup içinde, sürekli sinemaya gelen, içeride daha fazla alışveriş yapan, daha fazla kâr getirici bir grup vardır. İçeriye girebilenler arasında belki de uygun zamanı olup haftaiçi de gelme durumu mümkün olan bir grup da vardır. Pazarlama, bu grubu analiz edip, hafta içine yönlendiremediği için, dışarıda kalan daha verimli müşteriyi seçemediği için başarısızdır. Hafta içi 5–6 kişinin sinema izlemesiyle, 100 kişinin sinema izlemesi açısından maliyet, işletme açısından değişmez. Pazarlama, bu sabit maliyeti daha fazla girdiye yöneltemediği için başarısızdır.
Haftaiçi “Halk günü” uygulaması bir pazarlama başarısı mıdır? Bu uygulamayı beş yıl önce başlatan firma için evet ama ya bugün? Farklılaşamayan bir taklit ve hatta bu kadar yaygınlaşmasıyla da sinekten yağ çıkarma olarak algılanıp, konumunuzu bir alt segmente indirebilecek bir uygulama.
Herkesin doğru bildiği bir yol, kesinlikle doğru olamaz…
Kaynak: www.pazarlamakosesi.blogspot.com/Mustafa Zeyrek