Yeni ürün, ‘pazara daha önce hiç sunulmamış ticari mal’ olarak tarif edilse bile bu tarif günümüzün yeni ürün anlayışını tam olarak yansıtmıyor. Bu nedenle 4 tip yeni ürün tarifinden söz edilebilir:
Gerçekten Yeni Bir Ürün: Pazarda o ana kadar gizli kalmış talebi harekete geçirmek amacıyla üretilir. Bunun için de ARGE'ye gereksinim duyulur. Çağımız büyük teknolojik yeniliklerle dolu olsa da tamamen yeni ürün meydana getirmek çok güç ve riskli bir iştir.
İşletme İçin Yeni, Pazar İçin Yeni Olmayan Ürün: Pazarda var olan bir ürün yeni bir marka adı altında sunulur. Bu tip mallar genellikle teknolojik yenilikler neticesinde pazara çıkarlar. Bir işletmeci teknolojik yenilik sonucu bir ürünü pazara sunduğunda diğer işletmeciler de benzer yada ikame ürünler geliştirmek zorunda kalırlar. Örneğin Rowenta'nın ıslak-kuru elektrik süpürgesine karşı Simtel'in elektronik kontrollü süpürge çıkarması gibi.
Başka Ülkelerde Üretilmekte Olan Bir Malın Uyarlanarak Pazara Sunulması: Bu yöntemde dış pazarlarda varolan bir mal, pazarın durumuna göre, aynen, gereksinimlere uydurularak. pazara sunulur. Türkiye’de sıkça kullanılan bir yöntemdir.
İşletmenin Değişiklik Yaparak Pazara Sunduğu Ürün: Ürünün fiziki şeklinde (tasarım, renk, boyut, ambalaj gibi) ya da içeriğinde yapılacak küçük değişikliklerle pazara ‘yeni ürün’ olarak sunulması. İşletmeler genellikle yeni ürün üretmek yerine bu yolu tercih ederler.
Tüketici tercihlerinin sürekli değiştiği bir ortamda bir ürünün sürekli satılması imkansızdır. Ayrıca gelişen teknoloji ve yoğun rekabet koşullan altında, yeni ürün üretmemek işletme açısından son derece riskli bir tutumdur.
Ürünlerin pazara sunulduktan sonra önemlerini yitirmeleri aşağı yukarı şu üç nedene dayanır:
- Mala olan gereksinim ortadan kalkabilir. Örneğin elektriğin yaygınlaşmasının gaz lambalarına olan gereksinimi ortadan kaldırması gibi..
- Aynı gereksinimi karşılayabilecek daha iyi veya ucuz ürünler üretilebilir; örneğin margarin üretiminin tereyağı talebini azaltması gibi.
- Rakip işletmelerden biri başarılı bir pazarlama kampanyası uygulamaya koyabilir; örneğin Ülker bisküvilerinin son derece başarılı bir reklam kampanyasıyla rakiplerinden daha geniş bir piyasaya sahip olması gibi.
İşletmelerin yaşamlarını sürdürüp, planladıkları kar miktarlarını gerçekleştirebilmeleri ancak pazara yeni ürünler sürmeleri veya ürünlerinde değişiklik yapmalarıyla mümkün. Ancak bunun masraflı ve riskli bir iş olduğu unutulmamalı. Çünkü bir ürünün başarısızlığı, işletmeyi büyük bir mali sıkıntıya soktuğu gibi ticari saygınlığını da zedeleyebilir.