S&P, dönemsel değerlendirmesinde sektörün riskleri için düşük tasarruf oranları, şirketlerin döviz borçları ve yutrdışı finansmana olan artan bağımlılığını vurgularken güçlü yönlerinde ise etkin denetim mekanizması ile bankaların riski değerlendirme kapasitelerine dikkat çekiyor. Bu arada Fitch’de yaptiğı değerlendirmesinde sektörün karlılığı ve güçlenen sermaye yapısı ön plana çıkartılarak diğer iki değerlendirme kuruluşuna gore daha yapıcı bir tablo çizmekte.
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, 11 banka hakkında mart ayında başlattığı gözden geçirmeyi tamamlayarak, bankacılık sektöründe zorlaşan koşullar nedeniyle bazılarının kredi notlarını (BFSR) indirdi.
Bankaları ülkelere kıyasla farklı bir yöntemle değerlendiren Moody’s, bankalarn kredi notlarını oluştururken hem bankanın mali güç notuna (BFRS) hem de destekleyici faktör olarak tanımladığı mevduat ve borçlanma notlarına bakıyor.
Türk bankalarını olası bir not indirimi için Mart ayında gözden geçirmeye alan Moody’s tarafından dün yayımlanan raporda, bankaların gelecek 12-18 aylık dönemde, "ekonomik büyümede yavaşlama, artan fonlama maliyetleri ve bankaları etkileyen belirsizlik ortamı" nedeniyle giderek sıkılaşacak koşullar altında faaliyet gösterecekleri belirtildi.
Bu nedenlerle bankaların aktif kalitesi ve kârlılıklarının zayıflayacağını ve likiditenin sıkılaşacağına dikkat çeken Moody’s, bankacılık sektöründe büyümenin giderek daha fazla piyasadan sağlanacak fonlamaya bağlı olacağını belirterek, "Bu durum da bankaların yatırımcı güveni ve toptan pazar dinamiklerine olan hassasiyetini artıracaktır" denildi.
Moody’s Nisan ayında Türkiye’nin kredi notunu Baa3 olarak teyit etmiş, ancak kredi notu görünümünü "durağan"dan "negatif"e çekmişti.
Moody’s ayrıca bankalara sistemik devlet desteğinin daha maliyetli hale gelmesini gerekçe göstererek bazı bankaların uzun vadeli mevduat notlarını ve borçlanma notlarını da düşürdü.
Bankaların yükümlülüklerinin gayrı safi yurtiçi hasıladan (GSYH) hızlı artmaya devam etmesi nedeniyle devletin bankalara sağlayacağı desteğin giderek daha maliyetli olacağı belirtilen raporda, "Bu durum da (destek gereken hallerde) uygulanacak politikaların öngörülebilirliğini azaltmaktadır" denildi.
Moody’s raporunda Akbank, Asya Katılım Bankası, Denizbank, Garanti Bankası, Halkbank, İş Bankası, Şekerbank, Türk Ekonomi Bankası, Vakıfbank, Yapı Kredi Bankası ve Ziraat Bankası’nın kredi notu değerlendirildi.
Moody’s Ziraat Bankası, Vakıfbank ve Yapı Kredi dışında tüm bankaların BFSR notunu indirirken, Ziraat Bankası, Şekerbank, Vakıfbank ve Yapı Kredi’nin not görünümlerini "negatif", diğer bankalarınkini "durağan" olarak belirledi.
Moody’s Akbank, Garanti, Halkbank, İş Bankası ve Vakıfbank’ın uzun vadeli döviz cinsi borçlanma notunu bir kademe indirerek Baa3’e düşürdü, Yapı Kredi’nin notunu Baa3’te tuttu.
Hepsinin not görünümünü "negatif" olarak belirledi.
Moody’s Bank Asya, Denizbank ve Şekerbank’ın uzun vadeli döviz cinsi mevduat notunu bir kademe indirirken, diğer bankaların notlarını Baa3’te tuttu. Denizbank’ın not görünümünü "durağan", diğer tüm bankaların görünümünü "negatif" olarak belirledi.
Fitch’ten Türk bankalarına övgü
Öte yandan AA’ya değerlendirmede bulunan Fitch Ratings Kıdemli Direktörü Janine Dow ise Türkiye için son derece olumlu bir görüntü olduğunu belirterek, Türk bankalarının da elde edilen olumlu veriler sonucunda sermaye yapılarını güçlendirmeye devam etmelerini beklediğini kaydetti.
Türk bankalarının değişen finansman yapısına hızla uyum sağladığını belirten Dow, "Türk bankalarının finansmanı çeşitlendirmesinin pozitif olduğunu, Türk bankalarının uluslararası finans piyasalarından daha uzun vadeli finansmana ulaşabiliyor olmalarının da pozitif olduğunu vurguladı.
Türk bankalarının mevduat dışı finansmanının en büyük tedarikçisinin uluslararası bankaların sendikasyonları olduğunu anımsatan Janine Dow, Türkiye’deki bankaların finansmanı çevirme konusunda dikkat çekecek derecede iyi bir sicili olduğunu, toplamda Türk bankalarının mevduat zeminin istikrarlı ve sağlam olduğunu ifade etti.
Ocak ayındaki faiz artışının banka bilanço, karlılıklarına yansımasına ilişkin de Dow, şunları kaydetti:
"Merkez Bankası ocak ayında faizleri artırdığında bankaların portföylerinin bundan etkilenebileceğini belirtmiştik. Açık bir şekilde mevduat faizleri kredi faizlerinden daha hızlı bir şekilde arttı. Bu yüzden Türk bankalarının bilançolarında Türk Lirası cinsinden marjların azalmasını beklediğimizi ifade ettik. Fakat birinci çeyrek verilerine baktığımızda bundan çok da emin değilim. Büyük Türk bankalarının yönetimlerinin söylediği gibi marjlarını korumak için hızlıca yeniden fiyatlama yapmasını olumlu buluyorum."
"Yüksek karlılık sürüyor"
Türk bankalarının karlılıklarının halen güçlü görünüm sergilediğini, karlılığa mutlak veriler üzerinden bakmadıklarını, daha çok karlılığın varlıklara ve kredilere olan oranını izlediklerini kaydeden Dow, verilere göre Türk bankacılığının yüksek karlılığının sürdüğünün söylenebileceğini aktardı.
Türk bankacılık sektörünün performans projeksiyonlarına ilişkin de Dow, "Türk bankaları daha fazla net gelir elde ederek büyümeye devam edecek. Karlılık oranlarına bakıldığında, Türk bankalarının karlılığında bir miktar aşınma görebiliriz. Fakat unutmayalım ki Türk bankaları iç piyasada sermaye yaratma konusunda son derece iyi. Bu da Türk bankalarının elde edilen iyi veriler neticesinde gelirlerini koruyarak sermayelerini artırabilecekleri anlamına geliyor" diye konuştu.
Fitch, dün Finansbank, Türk Ekonomi Bankası (TEB), Denizbank ve ING Bank’ın, Türkiye’de bankacılık sektöründeki toplam varlıkların yaklaşık yüzde 14’ünü temsil ettiğini, yabancı sermayeli bu dört Türk bankasının zorluklara karşın iyi durumda olduğunu açıklamıştı.