Kıymetli Evrak Tanımı : Kıymetli evrak öyle senetlerdedir ki; bunlarda mündemiç olan hak senetten ayrı dermayan edilemeyeceği gibi başkasına da devredilemez. Kıymetli evrak senet olduğundan dolayı bunlara karşı ileri sürülecek iddiaların yazılı olması gerekir. Kıymetli evrakta hak senede sıkı sıkıya bağlanmıştır. Hakkın istenebilmesi için senedin ibrazı gerekir. Hakkın devredilmesi senedin devrine bağlıdır. Kıymetli evrakta borç borçlunun ikametgahında senedi ibraz edene ödenir.
Kıymetli Evrakın Devri Yönünden Sınıflandırılması :
1. Nama Yazılı Senetler : Belli bir şahsın namına yazılı olup da onun emrine kaydını ihtiva etmeyen ve kanunen de emre yazılı senetlerden sayılmayan senetlerdir. Nama yazılı senetler alacağım temliki ve senedin devri ile el değiştirir. Borçlu senedi öderken meşru hamili araştırmak zorundadır. Nama yazılı senetlere veya hamiline ibaresi konulması senedi eksik nama yazılı senet yapar ve borçlu senet zilyetliğini dikkate alarak ödeme yaparak borçtan kurtulur. Nama yazılı çeklerde veya hamiline ibaresi yazılması çeki hamiline yazılı hale sokar.
2. Emre Yazılı Senetler : Emre yazılı olan ve kanunen de emre yazılı olan senetlerdir. Kanunen emre yazılı senetlerin emre yazılı düzenlenebilmesi için senet metnine emre yazılı değildir veya ciro edilemez gibi menfi bir kaydın konulmaması gerekir. Bono münhasıran emre yazılı senet olduğundan üzerine ciro edilemez veya emre yazılı değildir ibaresi konması senedi adi senet haline getirir. Kural olarak emre yazılı senetlerden olan poliçe ve çek ciro edilemez kaydı konduğunda senet nama yazılı senet haline gelir. Emre yazılı senetler ciro ve senedin zilyetliğinin devri ile el değiştirir. Ciro çifte yetki veren hukuki bir işlemdir. Senedi ciro eden kimse, ciro edilene senet bedelini kabz, muhataba da ödeme yetkisi vermektedir. Ciro senet veya senede bağlı alonj üzerine yapılabilir. Senedi ödeyen borçlu, senedi ibraz edene bedeli ödemekle borçtan kurtulur, senedin hüviyetini araştırmak zorunda değildir.
3. Hamiline Yazılı Senetler : Senedin metin veya şeklinden hamili kim ise o kişinin hak sahibi sayılacağı anlaşılan senetlerdir. Hamile yazılı senetler sadece senedin devri ile el değiştirir. Borçlu senedi ibraz edene ödeme yaparak borçtan kurtulur.
Senetlerin Nev’i Değiştirmesi : Nev i değiştirmeden amaç; nama, emre veya hamiline yazılı bir senedin tedavüle çıkarıldıktan sonra, kendi grubundan çıkarılıp nama, emre veya hamiline yazılı senetlerden birinin grubun dahil edilmesidir. Nama veya emre yazılı bir senet, ancak kendisine hak verdiği ve borç yüklediği bütün kimselerin muvafakatıyla hamiline yazılı senet haline getirilebilir. Hamiline yazılı senetlerin de nama ve emre yazılı senetler haline getirilmesinde aynı şart geçerlidir. Ancak bu halde hak ve borç sahiplerinden nev i değiştirmeye muvafakat etmeyenleri bağlamaz.
Menkul Kıymet : Kıymetli evrak menkul kıymet kavramına göre daha kapsamlıdır. Menkul kıymet bir meblağı temsil eden, uzun vadeli ve dönemsel gelir getiren yatırım araçlarıdır.
Kıymetli Evrakın İptali : Senet üzerinde hak sahibi olan şahıs senedin iptal edilmesini mahkemeden talep edebilir. TTk nunda hamiline yazılı senetlerin iptali ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Mahkeme dilekçe sahibinin iddiasını kuvvetle muhtemel gördüğünde senet borçlusunu senet bedelini ödemekten men eder. Mahkeme ilan yolu ile belli olmayan hamili, belli br süre içinde senedi mahkemeye ibraz etmeye davet eder. Bu süre içinde senet ibraz edilmezse, iptal kararı verileceğini duyurur. İlan Ticaret Sicili Gazetesinde yapılır. Zayi olan senet bu süre içinde mahkemeye ibraz edilmiş ise, mahkeme dilekçe sahibine senedin iadesi konusunda dava açması için bir süre verir. Dilekçe sahibi bu süre içinde dava açmazsa, mahkeme senedi geri verir ve ödeme yasağını kaldırır. Senet belirlenen süre içinde mahkemeye ibraz edilmezse senedin iptaline karar verilir.
Ticari Senetlerin Ortak Yönleri :
1. Ticari senetler kanunen emre yazılı senetlerdir. Bono münhasıran emre yazılı senet iken, poliçe ve çek kural olarak emre yazılı senetlerdendir.
2. Ticari senetler ibraz senetleridir ve senet ibraz edilmeden borç ödenmez.
3. Ticari senetler şekle bağılıdır.
4. Ticari senetlerde müteselsil sorumluluk vardır.
5. Ticari senetler illetten mücerret senetlerdir.
6. Ticari senetlerde beyan ve imzalardan her biri bağımsızdır.
Poliçe : Poliçede, keşideci, muhatap ve lehdar olmak üzere üç kişi vardır.Keşideci muhataba belli bir bedeli ödeme, lehdara da kabz yetkisi vermektedir. Poliçe bir kredi aracı olduğundan damga vergisine tabidir.
Poliçede Bulunması Gereken Unsurlar :
1. Poliçe kelimesi: yazılmazsa emre yazılı havale sayılır.
2. Belli bir bedelin ödenmesi hususunda kayıtsız şartsız havale
3. Muhatabın adı- soyadı
4. Lehdarın adı soyadı : Poliçe hamiline yazılı düzenlenemez.
5. Keşide tarihi, vadenin belirlenmesi açısından önemlidir.
6.Keşidecinin imzası
Poliçede keşide yeri yer almazsa, keşidecinin adının bulunduğu yer keşide yeri sayılır. Burada da yer belirtilmemişse poliçe adi senet sayılır. Poliçede ödeme yeri gösterilmemiş ise, muhatabın adının bulunduğu yer ödeme yeri sayılır. Burada da yer belirtilmemiş ise senet adi senet sayılır.
Ciro : Ciro çifte yetki veren bir havaledir. Ciro da ciranta, ciro edilene kabz, muhataba da ödeme yetkisi vermektedir. Ciro poliçe veya poliçeye bağlı alonj üzerinde yapılır. Poliçenin ön yüzüne yapılacak cironun ta m ciro olması gerekir. Çünkü poliçenin yüzüne atılacak imza aval hükmündedir. Ciranta, ciro edeceği kimsenin adını soyadını yazar ve imzasını atarsa bu ciro tam cirodur.Ciranta, sadece imzasını atar veya ödeyiniz deyip imzasını atarsa, ciro edilen belli olmadığı için buna beyaz ciro denir. Ciro, üçüncü şahıslar dışında , keşideciye, muhataba veya cirantalardan birine yapılabilir. Muhataba yapılan ciro ile alacaklı ve borçlu sıfatları birleştiğinden senet bir müddet piyasadan çekilmiş sayılır. Muhatap kendisine ciro edilen poliçeyi tekrar tedavüle çıkarabilir.Çeklerde muhataba ciro makbuz hükmündedir. Ciro vadeden sonra da yapılabilir. Vadeden sonra yapılan ciro, vadeden önce yapılan cironun sonuçlarını doğurur. Ancak ödememe protestosu keşide edildikten sonra veyabu sürenin geçmesinden sonra yapılan ciro alacağın temliki hükmündedir.
Amacına Göre Cironun Türleri :
Temlik Cirosu : Temlik cirosu ile poliçeden doğan tüm haklar ciro edilene geçer. Ciro ile birlikte senedin de teslim edilmesi gerekir. Ciro üzerinde bedeli teminattır, bedeli tahsildir gibi ifadelerin bulunmaması halinde ciro temlik cirosudur. Temlik cirosunun 3 fonksiyonu vardır : 1- Teminat fonksiyonu : Temlik cirosu ile senedi elinde bulunduran kimse senedi temlik, rehin veya tahsil cirosu ile devredebilir. 2- Teminat fonksiyonu : Cirantaların hepsi ve keşideci senedin ödenmemesinden dolayı müteselsilen sorumludurlar. Hamilin cirantalara veya keşideciye müracaat edebilmesi için muhatabın poliçeyi ödemediğini ödememe protestosu ile tevsik etmesi gerekir. Ödememe protestosu keşide edilmedikçe hamil müracaat borçlularına başvuramaz. 3 – Teşhis Fonksiyonu : Poliçede ciro meşru hamilin kim olduğunu göstermektedir.
Rehin Cirosu : Poliçe bedelinin rehni amacıyla, poliçe rehin cirosu ve senedin teslimi ile devredilir. Bu durumda cironun bedeli teminattır ve bedeli rehindir gibi ibareleri taşıması gerekir. Rehin cirosu ile poliçeyi elinde bulunduran kimse poliçeyi ancak tahsil cirosu ile devredebilir. Rehin cirosunun sadece teşhis fonksiyonu vardır.
Tahsil Cirosu : Poliçe bedelinin bir başka kimse tarafından tahsil edilmesini sağlamak amacıyla yapılan ciroya tahsil cirosu denir. Ciro, bedeli tahsil içindir, kabz içindir gibi ibareleri taşıması gerekir.Tahsil cirosu ile poliçeyi elinde bulunduran kişi poliçeyi ancak tahsil cirosu ile devredebilir.
Poliçede Kabul : Muhatap poliçeyi kabul etmediği sürece poliçe borçlusu sayılmaz. Kabul tek taraflı, kayıtsız şartsız bir beyandır. Poliçede keşideci muhataba ödeme, lehdara da kabz yetkisi vermektedir. Kabul ticari senetlerden sadece poliçe için söz konusudur. Çünkü bono da sendi düzenleyen hem borçlu hem de keşidecidir (mümzi) . Çeklerde ise kabul geçerli değildir. Çünkü çek ödeme aracıdır.Poliçenin kabul edilmemesi halinde, kabul etmeme protestosu keşide edilmek şartıyla hamil vadeyi beklemeden önce müracaat borçlularına (cirantalar ve keşideci ile bunlara aval veren kişiler) baş vurmak hakkını elde eder.Keşideci muhatabın kabul şerhini almadan da poliçeyi tedavüle çıkartabilir. Bu durumda poliçe borçlusu keşideci ve cirantalardır. Kabul şerhi konulmadan lehdara verilen poliçeyi hamil kabule arz eder. Hamil poliçeyi vadenin gelmesine kadar kabule arz etmek yetkisine sahiptir.Görüldükten belli bir süre sonra ödenecek poliçelerde keşideci, kabul için bir süre tayin etmemişse poliçe keşide gününden itibaren bir yıl içinde kabule arz edilmesi gerekir.Poliçeyi kabule arz etmek ihtiyaridir. Hamil poliçeyi ister kabule arz eder ister etmez. Poliçeyi kabule arz etmeyen hamil vadeden önce poliçe borçlularına müracaat edemez. Görüldüğünden belli bir süre sonra ödenecek poliçelerde kabule arz mecburidir. Çünkü poliçenin vadesi kabulden sonra işlemeye başlar.
Poliçede Vade : Poliçede dört türlü vade söz konusudur.
Belli bir günde ödenecek poliçeler : Vade günü poliçede belli bir gün olarak belirlenmiştir.
Keşide Tarihinden Belli Bir Süre Sonra Ödenecek Poliçeler : Vade poliçe üzerinde gösterilen keşide gününden itibaren işlemeye başlar.
Görüldüğünde Ödenecek Poliçeler : Poliçede bir vade yer almamış ise poliçe görüldüğünde ödenmelidir. Bu tür poliçelerin ödeme için keşide tarihinden itibaren 1 yıl içinde ödeme için ibraz edilmesi gerekir.
Görüldükten Belli Bir Süre Sonra Ödenmesi Kaydını Taşıyan Poliçeler : Böyle bir poliçenin vadesi kabul şerhinde yazılı olan tarihe göre saptanır.
Görüldüğünde ödenecek poliçelerin ibrazında ödenmesi gerekir. Bunların vadesi poliçenin muhataba ibraz edildiği tarihtir.Bu tür poliçeler keşide tarihinden itibaren bir yıl içinde ödeme için ibraz edilmesi gerekir. Belli bir günde, keşide gününden veya ödeme gününden belli bir süre sonra ödenecek poliçelerde ödeme gününü takip eden iki iş günü içinde ödeme için muhataba ibraz edilmelidir.
Poliçe Meblağının Ödenmemesinin Sonuçları : Muhatap poliçeye kabul şerhini koymuş ise poliçenin aslı borçlusu haline gelmiştir. Hamil poliçeyi kabul eden muhataba zaman aşımı süresi içinde müracaat edebilir. Hamil, poliçeyi kabul etmeyen veya ödemeyen muhataba da kabul etmeme ve ödememe protestosu keşide ederek vadeden önce veya sonra müracaat borçlularına baş vurabilir. Poliçenin asli borçlusu muhatap ve muhataba aval veren kişilerdir. Hamil poliçeyi kabul eden muhataba herhangi bir şart olmadan baş vurabilir. Müracaat borçluları ise keşideci, cirantalar ve bunlara aval veren kişilerdir. Hamilin müracaat hakkını kullanabilmesi için; senedin vadesinin gelmiş olması, senedin muhataba ödeme için
ibraz edilmesi ve muhatabın senet bedelinin ödememesi gerekir. Bu durumda ödememe ödememe protestosu keşide edilerek belirlenir. Muhatap poliçeyi kabul etmemiş ise hamil kabul etmeme protestosu keşide ederek vadeden önce poliçenin müracaat borçlularına başvurabilir.
Zamanaşımı : Hamilin poliçeyi kabul etmiş muhataba karşı açacağı davalar vade tarihinden itibaren 3 yıllık zamanaşımına tabidir. Hamilin keşideci ve cirantalar aleyhine açacağı davalar ise ödememe protestosunun keşide edildiği tarihten itibaren 1 yıllık zamanaşımına tabidir. Cirantaların başka cirantalar ve keşideciye karşı açacakları davalar ise cirantanın senet bedelin ödediği tarihten itibaren altı aylık zamanaşımı süresine tabidir.
Aval : Aval bir nevi kefalettir.Poliçe borçlularından biri lehine aval verilmekle poliçenin tedavülü bir şekilde kolaylaşmış olur. Aval veren kimse senedin tamamen veya kısmen ödenmesini teminat altına almış olur. Lehine aval verilen kişinin poliçe borçlusu olması gerekir. Aval veren müteselsil borçlu durumundadır. Kefalette kefil, asıl borçluya ilişkin def ileri ileri sürebilir.Kefil esas itibariyle müteselsil sorumlu değildir. Kanunda gösterilen hallerde veya sözleşmede hüküm bulunduğu taktirde kefil müteselsil sorumludur. Aval veren ise asıl borçluya ilişkin şahsi defileri ileri süremez. Aval veren mutlaka müteselsil sorumludur. Aval poliçe borcu için verilir. Poliçe zorunlu şartları taşımaması halinde senet niteliğini taşımaz ise aval de geçerli değildir. Kefalet iki taraflı bir sözleşme iken aval tek taraflı bir işlemdir. Kefaletin yazılı olması gerekirken aval poliçe üzerinde yapılır.
Bono : Emre yazılı olan senetlerde (bono) iki kişi vardır. Senedi düzenleyen kişi (mümzi) ve lehine senet düzenlenen hamil. Mümzi hem senedi düzenleyen hem de borçludur. Bono poliçe gibi kredi aracı olduğundan damga vergisine tabidir. Bono münhasıran emre yazılı senet olduğundan senet üzerine emre yazılı değildir- ciro edilemez ibarelerinin konması senedi adi senet yapar.
Bonoda Bulunması Gereken Zorunlu Unsurlar :
1. Bono Kelimesi yer almazsa emre yazılı ödeme vaadi olur.
2. Kayıtsız şartsız belli bir bedeli ödeme vaadi.
3. Lehdarın adı soyadı bu nedenle bono hamiline düzenlenemez.
4. Düzenleyenin imzası:
5. Keşide Tarihi :
Bonoda keşide yeri açıkça gösterilmelidir. Bu yer gösterilmemişse senedi düzenleyenin adının bulunduğu yer keşide yeri sayılır. Burada da herhangi bir yer yoksa senet bono niteliğini taşımaz.Bonoda ödeme yeri gösterilmelidir. Ödeme yeri yoksa keşide yeri ödeme yeri sayılır. Keşide yeri yoksa senedi düzenleyenin adının bulunduğu yer ödeme yeri sayılır Burada da bir yer belirtilmemişse senet adi senet sayılır.
Bono da vade gösterilmemişse bono görüldüğünde ödenecek bono sayılır.
Çek : Çek kural olarak emre yazılı senetlerden olduğu için üzerine emre yazılı değildir, ciro edilemez gibi ibarelerin yazılması halinde çek nama yazılı sayılır.Çek bir ödeme aracı sayıldığından damga vergisine tabi değildir ve muhatap tarafından kabulu de söz konusu değildir. Çek poliçe gibi çifte yetki veren bir havaledir. Çekte üç kişi vardır: Çeki düzenleyen kimse, çek bedelni tahsil edecek olan kimse ve çek bedelini ödeyecek olan banka.
Çekte Zorunlu Unsurlar :
1. Çek kelimesi yer almazsa emre yazılı havale söz konusudur.
2. Çek kayıtsız şartsız bir bedelin ödenmesi amacıyla düzenlenir ve havale niteliğindedir.
3. Çekte muhatabın adı ve soyadının bulunması gerekir. Muhatap sadece banka olabilir.
4. Keşide tarihi: Çekte keşide tarihinin bulunması ibraz sürelerinin belirlenmesi için gereklidir.
5. Keşidecinin İmzası:
Çekte ödeme yeri gösterilmelidir. Ödeme yeri gösterilmemişse muhatabın adının bulunduğu yer ödeme yeri sayılır. Burada da yer belirtilmemişse çek muhatabın iş merkezinin bulunduğu yerde ödenir. Çekte ödeme yerinin gösterilmemesi çeki n niteliğini etkilememektedir.Çekte keşide yeri gösterilmelidir. Keşide yeri gösterilmemişse keşidecinin adının bulunduğu yer keşide yeri sayılır. Burada da bir yer belirtilmemişse çek özelliğini yitirir.
Çek Bedelinin Ödenmesi : Bankalar çek karnesi verdikleri müşterilerinin kimliklerini T.C. Merkez Bankasına bildirmek zorundadırlar. Çek, çekle işleyen hesabın bulunduğu banka şubesine ibraz edildiğinde banka karşılığı varsa çeki tamamen veya kısmen ödemek zorundadır.Çeki ödemeyen banka ödenmeme sebebini çekin üzerine yazarak çeki hamile verir. Yeterli karşılığı olmadığı için çeki kısmen veya tamamen ödemeyen banka keşideciye bütün çek karnelerini aldığı bankaya vermesini düzeltme işlemini yapmadan bir yıl süreyle çek keşide edemeyeceğini, aksi davranışların cezai yaptırımların uygulanması gerektiğini ibraz tarihini izleyen 10 gün içinde iadeli taahhütlü mektupla bildirir. İhtar mektubunu alan hesap sahibi 7 gün içinde çekin karşılıksız akalan kısmını % 10 tazminat ve gecikme faizi ile birlikte hamil adına muhatap bankaya yatırdığı taktirde çek keşide etme hakkını tekrar kazanır. Düzeltme hakkı çekin ibraz tarihini izleyen bir yıl içinde iki defa kullanılabilir. Karşılıksız çıkan çekler; keşidecinin düzeltme hakkı varsa düzeltme süresini takip eden 10 işgünü içinde TC. M.B na bildirir.
Çeklerde İbraz Süreleri : Ödeme ve keşide yeri göz önüne alınarak çeklerde ibraz süreleri belirlenmiştir. Çekler görüldüğünde ödenir. Ödeme ve keşide yeri;
Aynı yer olan çeklerde 10 gün,
Türkiye de keşide edilen çek başka bir ülkede ancak aynı kıta üzerinde ödenecekse bir ay,
Bir kıta da keşide edilen çek başka bir kıtada ödenecekse ibraz süresi 3 aydır.
Çekler bu süreler içinde ibraz edilmezse keşideci çekten cayabilir. Keşideci çekten caymamışsa muhatap ibraz süresi geçtikten sonra ibraz edilen çeki ödeyebilir. Ancak banka süre geçtikten sonra ödeme yapmak zorunda değildir. Bu halde hamilin cirantalara ve keşideciye müracaat hakkı söz konusu olmaz.
Çeklerde Zamanaşımı : Hamilin keşideci ve cirantalara ve diğer çek borçlularına karşı müracaat hakkı ibraz süresinin bitiminden; çek borçlularının birbirine müracaat hakkı da dava veya ödeme tarihinden itibaren altı ay geçmekle zamanaşımına uğrar.
Menkul Kıymetler : SPK na göre menkul kıymet, ortaklık veya alacaklılık sağlayan, belli bir meblağı temsil eden, yatırım aracı olarak kullanılan, dönemsel gelir getiren, misli nitelikte, seri halinde çıkarılan, ibareleri aynı olan kıymetli evraktır.
Hisse Senetleri : Anonim şirketler ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin çıkardıkları hisseyi temsil eden kıymetli evraktır. TTK na göre hisse senetleri nama veya hamiline yazılı olur. Bedelleri tamamen ödenmemiş paylar için hamiline yazlı hisse senetleri çıkarılamaz. Hisse senetlerine halka arz edecek olan A.Ş ler SPK ndan izin alması gerekmektedir. Sermayesi paylara bölünmüş Komandit şirketlerin hisse senetleri halka arz edilemez. Yine A.Ş ler SPK ndan izin alarak kayıtlı sermaye sistemine geçebilirler. Böylece, TTK nun sermaye artırımına ilişkin hükümlerine bağlı olmaksızın kayıtlı sermaye sınırına kadar hisse senedi çıkarabilirler. Çıkarılan hisse senetlerinin bedeli tamamen ödenmedikçe hisse senedi çıkarılamaz.
Tahviller : TTK na göre .A.Ş. lerin ödünç para bulmak için itibari kıymetleri eşit ve ibareleri aynı olmak üzere çıkardıkları borç senetleridir. İhraç edilen tahvillerin bedeli tamamen alınmadıkça yenileri çıkarılamaz. AŞ lerin çıkarabilecekleri tahvillerin miktarı, esas sermayenin ödenen ve son bilançoya göre mevcudiyeti anlaşılan miktarını aşamaz. Genel Kurulca alınan tahvil çıkarma kararı Ticaret Siciline tescil edilmelidir. Tahvillerini halka arz etmek isteyen A.Ş. bir izahname hazırlamak zorundadır.SPK na göre A.Ş. lern çıkarabilecekleri tahvil ve diğer borçlanma senetlerinin tutarı, ödenmiş sermaye ve genel kurulca onaylanmış son mali tabloda görülen yedeklerin ve yeniden değerleme artış fonunun toplamından varsa zararların düşülmesinden sonra kalan miktarı aşamaz.
ŞİRKETLER HUKUKU
Adi Şirket :
Tanımı : BK na göre iki veya daha fazla şahsın müşterek bir amaca erişmek için emek ve mallarını bir sözleşmeyle birleştirmek suretiyle meydana getirdikleri topluluktur. Adi şirketin tüzel kişiliği yoktur, şirket yazılı veya sözlü akitle oluşabilir ve şirketin kuruluşunu 3. şahıslara bildirmek gerekmez. Her ortak şirkete sermaye koymakla yükümlüdür. Ortaklar tarafından konulan sermaye üzerindeki mülkiyet hakkı bütün ortaklara aittir. Buna iştirak halinde mülkiyet denir. Ortakları kara veya zarara katılmayacakları kararlaştırılamaz. Ancak, emeğini sermaye olarak koyan ortağın zarara katılmayacağı kararlaştırılabilir.
İdare ve Temsil :Sözleşme veya ortakların aldığı kararla şirketin idaresi bir veya birkaç ortağa bırakılmamışsa şirketin idaresi bütün ortaklara aittir. Her ortak tek başına şirketi idare edebilir ancak bu yetki olağan işlerle sınırlıdır olağan üstü işlerde oybirliği ile karar alınması gerekir. Şirketin kararları ittifakla alınır.Ancak sözleşmede ortakların ekseriyeti ile karar alınacağı belirtilmişse ekseriyet ortakların sayı olarak ekseriyetidir. Sözleşme veya sonradan alınan kararla şirketin idaresi bir veya birkaç ortağa bırakılmışsa, haklı sebepler varsa bu idare yetkisi sınırlandırılabilir veya geri alınabilir. Şirketi temsil yetkisi sözleşme veya karar ile bir veya birkaç ortağa bırakılmamışsa, ortakların her bir şirketi temsil etme görevi vardır. Şirketi temsil eden ortak üçüncü kişiye şirket adına hareket ettiğini bildirmezse, yaptığı işlemden kendisi sorumlu olur. Temsil yetkisi şirket mevzuu ile sınırlıdır.
Ortaklar Arasındaki İlişkiler ve Sorumluluk : Ortakların şirket işlerinden dolayı sorumlulukları birinci derecedendir ve müteselsildir. Alacaklılar ortaklardan istediklerine borcun tamamı için başvurabilirler. Şirket ortaklarının ortaklıktan çıkmaları bütün ortakların muvafakatına bağlıdır. Şirketten ayrılan ortak, ayrılma tarihinden önceki işlemlerden dolayı iki yıl süre ile sorumluluğu devam eder.
Fesih :
- Şirket için tayin edilen sürenin sona ermesi Bütün ortakların ittifak kararı ile Şirket gayesinin elde edilmesi veya elde edilmesinin imkansızlaşması Mirasçılar ile şirketin devamına ilişkin önceden yapılmış sözleşme yok ise ortaklardan birinin ölümü Ortaklardan birinin iflası Altı ay önce ihbar etmek şartıyla her ortak şirketin feshini ihbar edebilir. Haklı sebeplerin varlığı halinde mahkemece fesih. </LI>
Ticaret Şirketleri :
TTK nda düzenlenen şirketler tüzel kişiliği olan şirketlerdir.Ticaret şirketleri tacirdir ve tacir olmanın sonuçlarına tabidirler.Ticaret şirketleri iki grupta toplanır:
Şahıs Şirketleri : Kollektif ve komandit şirketler bu tür şirketlerdir ve bunlarda şahıslar ön plana çıkmaktadır. Ortaklar şirket borçlarına karşı tüm mal varlıklarıyla sorumludurlar. Bundan dolayı ortaklıktan çıkma zorlaştırılmıştır.
Sermaye Şirketleri: Bu şirketlerde ortakların koyduğu sermaye ön plandadır ve bundan dolayı ortakların değişmesi kolaylaştırılmıştır. Ortakların şirket alacaklılarına karşı sorumluluğu koydukları sermaye miktarları ile sınırlıdır. Anonim ve limited şirketler bu türdendir. Bu şirketler kurumlar vergisi mükellefidirler.
Ticaret Şirketlerinin Ortak Özellikleri :
– Ticaret şirketler, onu oluşturan kişilerden ayrı bir tüzel kişiliğe sahiptir.
– Ticaret şirketleri tacirdir ve tacir olmanın sonuçlarına katlanırlar. Bu nedenle, iflasa tabidirler, ticaret siciline tescil edilmelidirler, ticari defter tutmak ve ticaret unvanı kullanmak zorundadırlar.
Kollektif Şirket :
Tanımı : Bir ticari işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla gerçek kişiler arasında kurulan ve ortaklardan hiç birisinin sorumluluğu şirket alacaklılarına karşı sınırlandırılmamış olan şirkettir.
Kuruluşu : Kollektif şirket yazlı şirket sözleşmesi ile kurulur ve sözleşme notere tasdik ettirilir.Şirket ticaret siciline tescil edilerek tüzel kişilik kazanır. Şirket ana sözleşmesinde aşağıda buluna hususların yer alması gerekir :
- Ortakların adı-soyadı- adresleri Şirketin ticaret ünvanı-merkezi Şirketin kollektif olduğu Şirketin mevzuu Ortakların koymayı taahhüt ettikleri sermaye Şirketi temsile yetkili olanları </LI>
Yukarıda belirtilen hususlardan birinin ana sözleşmede yer almaması halinde adi şirkete ilişkin hükümler uygulanır. Tescil işlemi yapılmadan önce şirket adına yapılan işlemlerden dolayı ortaklar müteselsilen sorumludurlar.
Şirketin İdaresi : Şirketi idare yetkisi ana sözleşme veya ortaklar kararı ile bir veya birkaç ortağa bırakılmamışsa, kollektif şirket ortaklar tarafından idare edilir. Bu idare görevi şirketin olağan işleri ile sınırlıdır. Olağan üstü işlemlerde bütün ortakların ittifakı gerekir. İdare yetkisi ana sözleşme ile bir ortağa bırakılmışsa, bu ortağın idare hak ve görevi diğer ortaklar tarafından sınırlandırılamaz.. Ancak haklı sebepler bulunması halinde ortaklar mahkemeden idare hak ve görevin sınırlandırılmasını talep edebilirler. İdare yetkisi ana sözleşmeden sora ortakların kararı ile bir veya birkaç ortağa bırakılmışsa, ortağın idare hak ve görevi ortaklar kararı ile veya ortaklar mahkemeden idare hak ve görevinin sınırlandırılmasını talep edebilirler.
Temsil : Şirket ana sözleşmesi ile şirketi temsil etme görevi bir ortağa veya üçüncü kişiye bırakılabilir. Ana sözleşmede bu konuda bir hüküm yoksa her ortağın şirketi temsil etme hak ve görevi vardır. Yeni temsilci belirlenmesi için ana sözleşmede değişiklik yapılması gerekir. Şirketin temsil yetkisi şirket mevzuu ile sınırlıdır.
Sorumluluk ve Ortaklar Arasındaki İlişkiler : Kollektif şirkette ortaklar şirket alacaklılarına karşı bütün malvarlıkları ile müteselsilen sorumludurlar. Şirket alacaklılarına karşı, birinci derecede şirket sorumludur, şirketin mal varlığının yetersiz kalması halinde ortaklar malvarlıkları ile sorumludurlar. Şirkete yeni bir ortak alınması, ana sözleşmede aksine bir hüküm yoksa bütün ortakların ittifakı gerekir. Şirkete yeni giren ortak, şirkete girmeden önceki şirket borçlarından da sorumludur. Ana sözleşmede aksine bir hüküm yoksa bir ortağın şirketten ayrılması için bütün ortakların ittifakı gerekir. Bu şekilde ortaklıktan çıkmasına izin verilmeyen ortağın şirketin feshini talep etme hakkı vardır. Ortaklıktan çıkarılma ise aşağıdaki şekillerde olur: Ortağın iflas etmesi halinde ortak ortaklıktan çıkarılarak şirket devam eder.Ortağın şahsi alacaklısının şirketin feshini talep etmesi halinde ortak ortaklıktan çıkarılabilir. Şirketin feshini talep eden ortak ortaklıktan çıkarılabilir. Ana sözleşmenin değiştirilmesine ilişkin kararlar ittifakla, diğer kararlar ana sözleşmede aksine bir hüküm yoksa ortakların çoğunluğu ile alınır.
Rekabet Yasağı : Şirket ortağı, diğer ortakların muvafakatı olmadan şirketin konusuna giren işleri kendi ve başkası hesabına yapamayacağı gibi aynı işle iştigal eden bir şirkete sınırsız sorumlu ortak olarak giremez.
Fesih Sebepleri :
- Ana sözleşmede belirtilen sürenin sona ermesi Şirketin iflası Ortaklardan birinin iflası (iflas eden ortak ortaklıktan çıkarılarak şirket devam edebilir.) Şirket gayesinin elde edilmesi veya elde edilmesinin imkansızlaşması Ortaklardan birinin feshi talep etmesi Ortakların ittifak kararı ile. Şirket sermayesinin en az 2/3 ünün zayi olması ve tamamlanmaması. Şirketin diğer bir şirket ile birleşmesi Mirasçılar ile şirketin devamına ilişkin önceden yapılmış bir sözleşme bulunmadığı sürece ortaklardan birinin ölümü Haklı sebeplerin varlığı halinde mahkemece fesih </LI>
Komandit Şirket :
Tanımı : Bir ticari işletmeyi bir ticaret ünvanı altında işletmek amacıyla kurulan ve şirket alacaklılarına karşı ortaklardan bir veya bir kaçının sorumluluğu sınırlandırılmamış ve diğer ortakların sorumluluğu belirli bir sermaye ile sınırlandırılmış olan şirket komandit şirkettir. Şirket alacaklılarına karşı sorumluluğu koyduğu sermaye ile sınırlı olan ortak komanditer ortaktır. Komanditer ortakların gerçek kişi olması gerekmez. Komandite ortaklar ise şirket alacaklılarına karşı malvarlıkları ile sorumludurlar. Komandite ortakların gerçek kişi olması gerekir. Komandit şirket bir ana sözleşme ile kurulur ve ana sözleşme ticaret siciline tescil edilerek tüzel kişilik kazanır. Komanditer ortaklar şirketi idare ve temsil etme hak ve görevleri yoktur.Komanditer ortaklar hakkında rekabet yasağı uygulanmaz. Kara iştirak ederler. Komanditerler ortaklık paylarını diğer ortakların muvafakatı ile devredebilirler.Komanditer ortağın ölümü fesih sebebi sayılmaz. Şirket alacaklıları önce şirket malvarlığına baş vuracaklardır. Buradan alacaklarını alamazlarsa komanditerlerin taahhüt ettikleri ve geciktirdikleri sermayede de alacaklılar tarafından istenebilir. Bu miktar şirket alacaklarını karşılamıyorsa komandite ortakların mal varlığına başvurulabilir. Komandit şirketlerin, idare,temsil ve feshine ilişkin olarak kollektif şirketler ait hükümler uygulanır.
Anonim Şirket :
Tanımı : Bir ticaret unvanına sahip, esas sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olun ve borçlarından dolayı yalnız mal varlığı ile sorumlu olan şirkettir. Şirketin sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olmalıdır. Şirket borçlarından dolayı mal varlığı ile sorumludur. Şirketin konusu iktisadi olmalıdır. En az 5 ortak bulunmalıdır. Tüzel kişiler de ortak olabilir.
Kuruluşu : Anonim şirketler ya tedrici veya ani kurulurlar. Ani kuruluşta 5 kurucu ana sözleşme notere tasdik ettirilir. Ortaklar sermayenin tamamını taahhüt ederler. Sermayenin ¼ ü ödendikten sonra Ticaret Bakanlığından izin alınır. Daha sonra tasdik için mahkemeye başvurulur ve ticaret siciline tescil edilerek şirket kurulmuş olur.
Tedrici Kuruluş : Ana sözleşme notere tasdik edildikten sonra sermayenin 1/10 unun ödendiğini gösteren makbuz ile Ticaret Bakanlığına müracaat edilir.Ticaret bakanlığından izin alındıktan sonra kurucular sermaye için halka müracaat etmek üzere izahname hazırlanır. Ayrıca, sermayenin halka arz edilmesi için SPK ndan da izin alınması gerekir. Sermayeye iştirak etmek isteyen kişiler bir iştirak taahhütnamesi düzenleyerek taahhüt edecekleri sermaye miktarını gösterirler.Esas sermayenin tamamen taahhüt edilmesinden sonra kurucular tarafından taahhüt edilen sermayenin ödenmesi için taahhütlü mektupla veya gazete ilanı ile bildirilir. Taahhüt edilen pay bedellerinin tamamen ödenmesinden sonra kurucular 10 gün içinde pay sahiplerini Kuruluş Genel Kuruluna davet ederler. Yönetim Kurulu üyeleri şirket ana sözleşmesi ile belirlenmediği taktirde kuruluş genel kurulunda seçilir. Kuruluş Genel Kurulunun yapılmasından 15 gün sonra şirket mahkemece tasdik edilir ve ticaret siciline tasdik edilmesinden sonra tüzel kişilik kazanır.
Yönetim Kurulu : AŞ ler ana sözleşme ile veya Genel Kurul tarafından üç yıl için seçilecek en az üç üyeden oluşan Y.K. tarafından idare ve temsil edilir. YK üyelerinin şirkette pay sahibi olmaları gerekmekte ve her yönetim kurulu üyesi esas sermayenin % 1 ine eşit hisse senedini teminat olarak şirkete tevdi etmek zorundadır. YK üyeleri ana sözleşme ile belirlenmiş olsalar bile Genel Kurul kararıyla görevden alınabilirler. A.Ş ler Y.K. tarafından idare ve temsil edilirler. YK karar alabilmesi için üyelerin yarısından fazlasının toplantıda hazır olması ve hazır bulunanların çoğunluğu ile kararlar alınır. YK üyelerinin görevlerini yaptıkları sırada işledikleri haksız fiillerden şirket sorumludur. Ancak şirketin üyelere rucü hakkı bulunmaktadır.YK üyeleri ticaret siciline tescil edilmek zorundadır. Y.K. nun görevleri : Gerekli olan defterleri tutmak ve bilançoyu kanun hükümlerine uygun olarak hazırlayıp Genel Kurul toplantısından 15 gün önce pay sahiplerinin incelemesine sunmak zorundadır. Yine hesap dönemi sonunda şirketin mali raporunu düzenleyip aynı sürede pay sahiplerinin incelemesine sunmak zorundadır. Y.K. pay sahipleri defteri, Genel Kurul Toplantı ve müzakere defteri ve Yönetim Kurulu Karar defteri tutmak zorundadır.Son yıllık bilançodan esas sermayenin yarısının karşılıksız kaldığı anlaşılırsa Y.K. durumu Genel Kurula (Esas sermayenin 2/3 ünün karşılıksız kalması halinde GK sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirket feshedilmiş sayılır), şirketin aktifleri şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediği taktirde mahkemeye bildirmekle yükümlüdür.Bu durumda mahkeme şirketin iflasına hükmeder.YK üyelerine toplantıya her katıldıklarında ana sözleşmede veya Genel Kurulca belirlenen tutarda huzur hakkı ödenir. YK üyelerinden her biri Genel Kurulun iznini almaksızın şirketin konusuna giren ticari işleri kendi veya başkası adına yapamayacağı gibi aynı işle iştigal eden şirkete sınırsız sorumlu ortak olamaz. YK üyeleri şirket adına yaptıkları işlemlerden şahsen sorumlu olamazlar. Ancak aşağıda yazılı hallerde, Genel Kurul, pay sahipleri ve şirket alacaklılarına karşı sorumludurlar : 1- Hisse senetleri bedellerine mahsuben pay sahiplerince yapılan ödemelerin doğru olmaması, 2- Dağıtılan veya ödenen kar paylarının gerçek olmaması, 3- G.K kararlarının sebepsiz olarak yerine getirilmemesi, 4- Kanuna uygun defterlerin tutulmaması 5- Gerek ana sözleşme gerekse kanunların kendilerine yüklediği görevlerin kasden yapılmaması. Ancak yukarıda belirtilen durumlar sebebiyle kusurlu olmadığını ispat eden Y.K. üyesi sorumluluktan kurtulur. Genel Kurul, yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı bizzat veya ortakların 1/10 unun Y.K. üyelerine karşı dava açma talepleri olması halinde karar veya talep tarihinden itibaren 1 ay içinde YK üyeleri aleyhine dava açmaya mecburdur. Şirkette şirket işlerinin icrasına yönelik olarak; ana sözleşme, YK. Kararı veya Genel Kurul kararı ile müdür atayabilir. Müdürlere idare ve temsil yetkisi de verilebilir. Ana sözleşmede aksine bir hüküm olmadıkça müdürler YK tarafından azledilebilir. Müdürlerde yaptıkları işlerden dolayı YK üyeleri gibi sorumludur.
Murakıplar :AŞ lerde 5 ten fazla olmamak üzere en az 1 murakıp bulunmalıdır. Murakıplar pay sahibi olan veya olmayanlar arasından ilk defa kuruluş genel kurulu tarafından 1 yıl, sonradan 3 yıl için Genel Kurul tarafından seçilir.Murakıplar YK üyeliğine seçilemezler. Murakıpların başlıca görevleri, şirketin hesaplarını ve işleyişini kontrol etmektir. Murakıplar genel kurul tarafından her zaman azledilebilirler. Murakıplar zaruri nedenler ortaya çıktığında genel Kurulu olağanüstü toplantıya davet etmek zorundadır.
Genel Kurul : Pay sahipleri, organların seçimi, hesapların tasdiki ve karın dağıtılması gibi şirket işlerine ait haklarını Genel Kurulda kullanırlar. Şirketin bilanço, kar-zarar ve karın dağıtımına ilişkin olarak YK tarafından hazırlanan mali toplalardan yararlanma hakkı vardır. Genel Kurul olağan ve olağanüstü olmak üzere iki türlü toplanır. Olağan toplantı her hesap devresi sonundan itibaren 3 ay içinde yapılmalıdır. Genel Kurul olağan toplantıya YK., olağanüstü toplantıya ise YK veya murakıplar tarafından çağrılır. Şirket sermayesinin 1/10 una sahip olan ortakların talebi üzerine YK Genel Kurulu olağan üstü toplantıya davet etmek zorundadır. Bu davetin YK ve murakıplar tarafından yerine getirilmemesi haline pay sahipleri mahkemeye başvurabilirler.
Toplantıya Davet : Genel Kurul toplantısına çağrı ana sözleşmede gösterildiği şekilde ve her halükarda toplantıdan 2 hafta önce Ticaret Sicil gazetesinde ilan edilerek yapılır. Hisse senetleri nama yazılı olan pay sahipleriyle, önceden şirkete hisse senedi tevdi ederek adresini bildiren ortaklara taahhütlü mektupla toplantı bildirilir. Toplantıya ilişkin ilan ve davet mektubunda gündem aşağıda belirtilen hususları kapsayacak belirtilir: YK ve murakıplar tarafından verilen raporların okunması.Şirketin bilanço ve kar zarar tablosunun tasdiki ile karın dağıtımına ilişkin teklifin değerlendirilmesi. Süresi dolan YK üyesi ve murakıpların seçimi. Tüm pay sahiplerinin katılımı ile aralarından birinin itirazda bulunmaması halinde toplantıya davet merasimine uyulmaksızın da Genel Kurul toplanabilir. Toplantı ana sözleşmede aksi belirtilmedikçe şirketin merkezinin bulunduğu yerde yapılır. Genel Kurul kanunda ve ana sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı sürece şirket sermayesinin en az ¼ ü nü temsil eden ortakların katılımı ile toplanır. İlk toplantıda bu sağlamazsa ikinci toplantıda hazır bulunan pay sahipleri ile Genel Kurul yapılır.
Alınan Kararlar : Genel Kurulda kararlar mevcut oyların çoğunluğu ile alınır. Genel Kurul tarafından alınan kararlar toplantıya katılmamış olan pay sahiplerini de bağlayıcıdır. Bilançonun tasdikine ilişkin Genel Kurul kararı aksine hüküm olmadıkça YK üyelerinin ibrazı anlamını taşır. Kanuna ,Şirket ana sözleşmesine veya objektif iyi niyet kurallarına aykırı olan Genel Kurul kararları aleyhine iptal davası açılabilir. İptal davası aşağıda belirtilen kişiler tarafından açılabilir: 1- Toplantıda hazır bulunup da verilen karar muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirten, oy kullanmasına haksız olarak izin verilmeyenler, toplantıya davetin usulü dairesinde yapılmadığını ve Genel Kurulda kararlara yetkili olmayan kişilerin katıldığını iddia eden pay sahipleri 2- YK üyeleri ve murakıplar 3- Yönetim Kurulu Dava Genel Kurul kararının alındığı tarihten itibaren 3 ay içinde açılmalıdır.
Müktesep Haklar : Aksine ana sözleşmede hüküm bulunmadığı sürece GK ana sözleşmenin bütün hükümlerini değiştirebilir.Ancak pay sahiplerinin müktesep haklarına rızaları olmadan dokunamazlar. Müktesep haklar; oy kullanmak, iptal davası açmak, kardan pay almak, tasfiye neticesine iştirak etmek, yeni çıkarılacak hisse senetlerinden pay almak gibi ortakların ortak sıfatıyla haiz oldukları ve kendi rızaları olmaksızın hiçbir değişikliğe uğrayamayacakları haklar müktesep haklardır.
Toplantı ve Karar Nisabı : Şirketin tabiyetini değiştirmek, pay sahiplerinin taahhütlerinin arttırılması yönündeki kararlarda tüm pay sahiplerinin ittifakı şarttır. Şirketin mevzuu ve nev inin değiştirilmesin ilişkin GK toplantılarında şirket sermayesinin en az 2/3 sine sahip olan ortakların hazır bulunması gerekir. İlk toplantıda bu çoğunluk sağlanamazsa ikinci toplantıda esas sermayenin yarısına sahip olan ortakların toplanması ile Genel Kurul toplanır. Yukarıda belirtilen değişiklikler dışındaki değişiklikler için GK toplantısında esas sermayenin yarısından fazlasına sahip olan ortakların toplantıda hazır olması gerekir.İlk toplantıda bu çoğunluk sağlamazsa ikinci toplantıda esas sermayenin 1/3 ne sahip ortakların katılımı ile toplantı yapılır. Şirketin tabiyetini değiştirmek ve ortakların taahhütlerini arttırmak dışındaki tüm değişikliklerde toplantıya katılanların mevcut çoğunluğu ile kararlar alınır.
Fesih Sebepleri : AŞ ler aşağıda belirtilen sebeplerden dolayı feshedilir.
1- Ana sözleşme ile belirlenen sürenin sona ermesi,
2- Şirket amacının elde edilmesi veya elde edilmesinin imkansızlaşması
3- Şirket sermayesinin 2/3 nün zayi olması
4- Ortakların 5 kişiden aşağıya düşmesi
5- Ana sözleşmede fesih sebebi belirtilmişse sebebin gerçekleşmesi
6- Şirketin diğer bir şirketle birleşmesi
7- GK kararı ile şirketin feshine karar verilmesi.
8- Şirket alacaklılarının sermayenin 2/3 sinin zayi olması halinde mahkemeden şirketin feshini talep etmesi-aynı durum GK ca sermayenin arttırılmasına karar verilmemesi halinde de geçerlidir.
9- Şirketin iflasına karar verilmesi
Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirket : Tanımı : Sermayesi paylara bölünen ve ortaklardan bir veya bir kaçı şirket alacaklılarına karşı bir kollektif şirket, diğerleri ise bir anonim şirket ortağı gibi sorumludur. Sadece komanditer ortakların sermayeleri paylara bölünmüş ve bunlar için hisse senedi çıkartılmıştır. Şirketin kuruluşu anonim şirket kuruluşuna benzer. Kurucular ana sözleşmeyi hazırlar, ortak sayısının en az beş ve bunlardan en az birinin komandite ortak olması gerekir. Ticaret Bakanlığından izne gerek yoktur. Şirket komandite ortaklar tarafından idare edilir. Bunlara A.Ş in YK görev ve sorumluluğuna dair hükümleri uygulanır. Genel Kurula ilişkin yine A.Ş. e ait hükümler uygulanır. Şirkette en az bir murakıp olmalıdır ve komandite ortaklar murakıp olamazlar. Komandite ortak, diğer komandite ortakların ve Genel Kurulun izni olmaksızın şirketin faaliyet konusuna giren işleri yapamayacakları gibi bu tür işlerle iştigal eden şirketlere sınırsız sorumlu ortak olarak ortak olamazlar. Limited Şirket :
Tanımı : İki veya daha fazla gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulup, ortakların sorumluluğu koydukları sermaye ile sınırlı olan ve sermayesi belirli olan şirkettir.Ortak sayısı 2 den az 50 den fazla olamaz. Ana sözleşme hazırlandıktan sonra Ticaret Bakanlığından izin alınır ve sicile tescil edilerek tüzel kişilik kazanır.
Ortakların Hak ve Borçları : Her ortak oymayı taahhüt ettiği sermaye oranında şirkette pay sahibidir. AŞ. ten ayrı olarak burada her ortağın bir tek payı vardır. Ortaklar koymayı taahhüt ettikleri sermayeyi para olarak koymak zorundadırlar. Noter aracılığı ile 15 günden az olamamak üzere belirlenecek sürelerde iki defa yapılan ihtara rağmen sermayesini ödemeyen şirket ortaklıktan çıkarılabilir. Ortakların sorumluluğu taahhüt ettikleri sermaye miktarı ile sınırlıdır.
İdare ve Temsil : Limited şirket, şirket ana sözleşmesi, genel kurul kararı ile idare ve temsil yetkisi bir veya birkaç ortağa veya ortak olmayan müdürlere de bırakılabilir. Müdürler haksız fiillerden dolayı sorumludurlar. İdare ve temsil işleri ana sözleşme ile bir veya birkaç ortağa bırakılmışsa, idare hak ve görevleri diğer ortaklar tarafından sınırlandırılamaz ve azledilemez. Ancak haklı sebeplerin varlığı ile mahkemeden talep edilebilir. İdare ve temsil yetkisi Genel Kurul kararı ile bir veya birkaç ortağa bırakılmışsa genel kurul kararı ile azil her zaman mümkündür. Haklı sebeplerin varlığı halinde her ortağın mahkemeye başvurma hakkı da bulunmaktadır. Ortak olmayan müdürler Genel Kurul kararı ile her zaman müdürlükten azledilebilir. Müdürler için A.Ş. lerde olduğu gibi rekabet yasağı vardır.
Murakıplar: Ortak sayısı yirmiyi aşan limited şirketlerde en az bir murakıp bulunmalıdır.
Ortaklar Genel Kurulu : Ortak sayısı 20 den fazla olan şirketlerde A.Ş. lere ilişkin hükümler uygulanır. Ortak sayısı yirmiden az ise kararlar yazışma yolu ile de verilebilir.Ortaklar kurulunda karar alınması için esas sermayenin yarısından fazlasını temsil eden ortakların oy vermesi gerekir. Genel kurul kararlarının iptaline ilişkin olarak A.Ş. lere uygulanan hükümler burada da uygulanır. Ortaklar Genel Kurulu, müdürler tarafından iş yılının sona ermesinden itibaren 3 ay içinde veya işlerin gerektirdiği zaman toplantıya çağrılır. Esas sermayenin 1/10 unu temsil eden ortaklar, genel kurulun toplanmasını yazılı olarak isteyebilirler. Toplantıya veya yazılı oy vermeye çağrı, ana sözleşmede hüküm yoksa taahhütlü mektupla toplantıdan 5 gün önce yapılır. Ortaklar Genel Kurulunun görevleri;1- Şirket ana sözleşmesini değiştirmek, 2- Müdürleri tayin veya azil 3- Murakıpları tayin veya azil, 4,- Bilanço ve kar-zararı tasdik etmek, karın dağıtım şeklini belirlemek 5 – Müdürleri ibra etmek.
Ana sözleşme, ortak sayısı 5 i geçmeyen şirketlerde oy birliği ile, 5 i geçen şirketlerde ise sermayenin 2/3 ünü temsil eden ortakların kararı ile değiştirilebilir. Sermayeye arttırma ve ortakların sorumluluğunu genişletme kararlarının her halükarda oy birliği ile alınması gerekir.Esas sermayenin yarısının karşılıksız kalması veya aktifin pasifi karşılamaması halinde müdürler durumu genel kurula bildirmekle yükümlüdür.
Ortaklık : Şirket ana sözleşmesi ile yasaklanmadıkça payların devri mümkündür. Bunun için şirket esas sermayesinin en az ¾ üne sahip olan ortakların-sayı bakımından da ortakların ¾ ünü oluşturması gerekir- muvafakat etmesi gerekir. Ortaklar koymayı taahhüt ettikleri sermayeyi süresi içinde ödemek zorundadırlar.Noter aracılığıyla çekilen ihtarnameye rağmen sermaye taahhütlerini yerine getirmeyenler ortaklıktan çıkarılır. Esas sözleşme ile sınırlanmadıkça ortakların haklı sebeplerin varlığı halinde mahkemeden ortaklıktan çıkmasına izin verilmesini isteme hakkı vardır. Haklı sebeplerin mevcudiyeti halinde, esas sermayenin yarısından fazlasına sahip olan ortakların mutlak çoğunluğunun muvafakatı ile şirketin talebi ile mahkemenin kararı ile ortak ortaklıktan çıkarılabilir.
Fesih Sebepleri :
1- Şirket ana sözleşmesinde yazılı sebeplerle,
2- Esas sermayenin ¾ üne sahip olan ortakların, ortakların ¾ ünün vereceği genel kurul kararı ile
3- Şirketin iflasına karar verilmesi
4- Ortaklardan birin talebi üzerine geçerli sebeplerle mahkeme kararı ile
5- Esas sermayenin 2/3 ünün karşılıksız kalması ve tamamlanmaması halinde şirket feshedilmiş sayılır.
Ortaklardan birinin iflası halinde iflas dairesi en az altı ay önce ihbar etmek koşuluyla şirketin feshini talep edebilir. Ortaklardan birinin payını haczettiren alacaklı da aynı hakka sahiptir. Böyle bir durumda şirket tasfiye haline girerse tasfiye memurları, aleyhine takibat yapılan ortağın payını icra dairesine veya iflas dairesine yatırmak zorundadır. Ancak aşağıdaki hallerde şirket tasfiye ve fesih olmaz: 1- Şirket veya ortaklar iflas masasının veya icra takibinde bulunan alacaklının haklarını öderse. 2- Payın icra dairesi veya iflas dairesi tarafından satılması ve tüm ortaklar muvafakatı ile payı alan kişinin ortak olarak şirkete kabul edilmesi. 3- Pay, bütün ortaklar ile iflas veya icra dairesinin muvafakatı ile başka bir ortak veya 3. bir şahıs tarafından satın alınırsa. 4- Esas sermayenin çoğunluğuna sahip olan ortakların sayı itibariyle çoğunluğu, aleyhine icra takibi yapılan ortağın koymuş olduğu sermayenin gerçek bedelini alarak şirketten çıkarılmasına karar verirse (ödenecek para iflas veya icra dairesine ödenir)
Kooperatif :
Tanımı : Tüzel kişiliği olmak üzere, ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek ve geçimlerine ilişkin ihtiyaçlarını karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişik ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklara kooperatif denir. Kooperatif en az 7 kişi ile kurulur ve ana sözleşme noter tasdik ettirilir. Sermaye miktarı sınırlandırılarak kooperatif kurulamaz. Ana sözleşme Ticaret Bakanlığına gönderilir ve izne müteakip ticaret siciline tescil edilerek tüzel kişilik kazanır. Ana sözleşmede aşağıdaki hususların bulunması gerekir.-Kooperatifin adı ve merkezi- Amacı ve çalışma konuları- Ortaklık sıfatını kazandıran ve kaybettiren haller- Sermayenin ödenme şekli ve en az ¼ ünün nakden ödenmesi- Kooperatif yükümlülüklerinden dolayı ortakların sorumluluk durumları ve dereceleri- Yönetim Kurulu ve denetçilerin seçimi yetki ve sorumlulukları, – Kooperatifin nasıl temsil edileceği – Yıllık gelir-gider farkının hesaplanma ve kullanma şekilleri- Kurucuların adı ve adresleri
Ortaklığa Girme-Çıkma-Çıkarılma : Ortaklığa girmek için gerçek kişilerin medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmaları gerekir. Her ortağın kooperatiften çıkma hakkı vardır. Ortaklıktan çıkma ana sözleşme ile en fazla 5 yıl sınırlandırılabilir. Ana sözleşme ile ortakların ortaklıktan çıkarılma sebepleri belirlenebilir. Bunlar dışında haklı sebeplerin varlığı halinde ortak ortaklıktan çıkarılabilir. Ortaklıktan çıkarılmaya Yönetim Kurulunun teklifi üzerine Genel Kurulca karar verilir. Çıkarılma kararı kendisine tebliğ edilen ortak 3 ay içinde itiraz davası açabilir.
Genel Kurul : Genel Kurul bütün ortakları temsil en yetkili kuruldur.Genel Kurul aşağıda belirtilen yetkilerini devredemez: Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu üyelerini seçmek- Gelir ve gider farkının bölüşülmesine karar vermek- Yönetim ve denetim kurullarını ibra etmek. Genel Kurul, YK , Denetim kurulu ve ortak sayısı 4 ten az olmayan kooperatiflerde ortak sayısının 1/10 unun yazılı isteği ile toplantıya çağrılır. Genel Kurul ana sözleşmede belirtilen şekil ve suretle toplantıya çağrılır. Toplantı nisabı ana sözleşmede gösterilir. İlanın bir örneği 10 gün önce Ticaret Bakanlığına gönderilir.Kooperatif tüm ortakların hazır olması ve bir itiraz olmadığı halde toplanıp karar alabilir. Genel Kurulda her ortağın bir oy hakkı vardır.Ana sözleşmede aksi karalaştırılmadığı sürece Genel Kurulda oyların yarıdan bir fazlası aranır. Kooperatifin dağılması, diğer bir kooperatifle birleşmesi, ana sözleşmenin değiştirilmesi kararlarında fiilen kullanılan oyların 2/3 çoğunluğu gereklidir. Ortakların şahsi sorumluluklarının arttırılması veya ek ödeme yükümlülükleri için bütün ortakların ¾ ünün oyu gerekir.Aşağıda yazılı kimseler, ana sözleşme ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğu iddiasıyla Genel Kurul kararları aleyhine bir ay içinde dava açabilir. 1- Toplantıda hazır bulunup da karara muhalif kalan ve bu durumu zapta geçirenler, oy kullanmasına haksız olarak izin verilmeyenler, toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını iddia edenler, Genel Kurul toplantısı kararlarına yetkili olmayan kişilerin katıldığını iddia edenler pay sahipleri 2- Yönetim Kurulu 3- Kararların yerine getirilmesi YK üyeleri ve denetçilerin şahsi sorumluluklarını gerektirme halinde bunların her biri.
Yönetim Kurulu : Kanun ve ana sözleşme hükümlerine göre kooperatifin faaliyetini yöneten ve onu temsil eden organdır. En az üç üyeden oluşur Bunların kooperatif ortağı olması gerekir. Üyeler en çok 4 yıl için seçilebilir. Yönetim Kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar. Bunların kooperatifin para, malları, bilanço, defter ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı devlet memuru gibi cezalandırılırlar.
Denetçiler : Denetçiler genel kurul adına kooperatifin hesap ve işlemlerini tetkik ederler. Her yıl için en az bir denetçi seçilmelidir. Denetçiler her yıl tekliflerini bir raporla genel kurula sunmak zorundadırlar. Denetçiler görev yaptıkları sırada, kanun veya ana sözleşmeye aykırı hareketleri ve bundan sorumlu olanların bağlı bulundukları organa ve gerekli hallerde genel kurula haber vermekle yükümlüdürler.
TİCARİ İŞLETME
T.S.N ne Göre Ticari İşletmenin Unsurları :
1. Gelir sağlamanın amaç edinilmesi
2. Devamlılık
3. Bağımsızlık
4. Esnaf faaliyeti sınırlarının aşılması. TTK nun 17. maddesine göre, ister gezici olsunlar, ister bir dükkanda veya sokağım muayyen bir yerinde sabit bulunsunlar, iktisadi faaliyeti nakdi sermayesinden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahipleri tacir değildir. Bir faaliyetin ticari işletme sayılabilmesi için esnaf faaliyeti sınırlarının aşılması gerekir.
TTK na Göre Ticari İşletmenin Unsurlar :
1. Ticarethane
2. Fabrika
3. Ticari Şekilde işletilen diğer müesseseler
Ticari İşletmenin Unsurları :
Bir ticari iletme maddi ve gayri maddi unsurlardan oluşur. Tesisat, kiracılık hakkı, ticaret unvanı, ihtira beratları, markalar sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça ticari işletmeye dahildirler.
Ticari İşletmenin Devrinin Kapsamı : Ticaret unvanı ticari işletmeden ayrı olarak tek başına devredilemez. Ticaret unvanı saklı tutularak ticari işletme devredilebilir. Ticari işletmenin devri işletme adının devrini gerektirmez. İşletme adı ticari işletme ile birlikte devredilmek isteniyorsa bu konuda ayrı bir sözleşme yapılması gerekir. Ticari işletmenin aktif ve pasifi ile devredilmesi halinde devralan kimse işletmenin eski borçlarından alacaklılara ihbar ve gazetelerdeki ilan tarihinden itibaren sorumludur. Eski malik ise, iki yıl süre ile birlikte müteselsilen sorumlu olur.
Ticari İşletme Rehni : Ticari işletme rehni ayrı bir kanunla düzenlenmiştir. Ticaret unvanı ve işletme adının mutlaka rehin sözleşmesine ekli unsurlar listesinde yer alması gerekir, aksi halde rehnin hükümsüzlüğü sonucu çıkar. Ticari işletmenin devri işletme adının devrini gerektirmese dahi, ticari işletmenin rehni işletme adının rehni de kapsar. Rehin tescili anında mevcut ve işletmenin faaliyetine tahsis edilmiş bulunan makine, araçlar mutlaka rehin sözleşmesine bağlı unsurlar listesinde gösterilmesi gerekir. İhtira beratları, markalar, modeller, resimler ve lisanslar gibi sınai haklar da ticari işletme rehnine dahildir. Bunlar sinai haklar listesinde gösterilmek koşuluyla rehne dahil olur. Ticari İşletmenin rehnine ilişkin sözleşme noter huzurunda resen düzenlenir. Ve 10 gün içinde Ticaret siciline tescil edilmelidir.
Ticari işletme rehninin tescili ile herkese karşı ileri sürülebilen ayni bir hak doğar. Ticari işletme sahibi, rehin alacaklısının muvafakatı olmadan, münferit unsurları devredemez. Ticari işletme sahibi, işletmenin merhun değerinin özenle muhafaza etmek zorundadır. İşletme üzerindeki rehin hakkı tazminat ve sigorta bedelini de kapsar.
Ticari İş : TTk nunda düzenlene işler ile ticarethane, fabrika ve ticari şekilde işletilen diğer müesseseleri ilgilendiren fiil ve işler ticari işlerdendir. Bir işin ticari sayılabilmesi için iki taraf içinde ticari olması kural olarak aranmaz. Taraflardan yalnız biri için ticari sayılan iş diğeri için de ticari sayılır. Borç sözleşmeden doğuyorsa, taraflardan biri için ticari sayılan iş diğer taraf içinde ticari iş sayılır. Borç haksız fiilden doğuyorsa işin her iki taraf içinde ticari iş sayılması gerekir.
Ticari Hüküm : TTK nundaki hükümlerle, ticarethane, fabrika ve ticari şekilde işletilen diğer müesseseleri ilgilendiren muamele, fiil ve işler ilişkin diğer kanunlarda yazılı olan hükümler de ticari hükümdür.
Tacir : TTK na göre bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir. Tacir niteliği taşıyan tüzel kişiler: Ticaret şirketleri, amacına varmak için ticari işetme işleten dernekler, İDT ve KİK, Donatma İştiraki,
Tacir Olmanın Sonuçları :
1. İflasa tabidirler. Tacirler her türlü borçlarından dolayı iflasa tabidirler.
2. Tacirin borçları ticaridir.
3. Defter tutmak ve gerekli belgeleri saklama zorunluluğu.
4. Ticaret unvanı kullanma zorunluluğu
5. Tescil zorunluluğu
6. Basiretli iş adamı gibi davranma zorunluluğu
7. Ücret ve faiz isteme hakkı
8. Ücret ve cezanın azaltılmasını isteyememe
9. Tacirler arasındaki ihbar ve ihtarlar şekle bağlıdır.
10. Fatura ve teyit mektubu verme zorunluluğu.
Ticaret Unvanı : Ticaret unvanı tacirin ticari işlerde kullandığı addır. Şahıs ticaret unvanları: gerçek kişiler, kollektif şirketler, komandit şirketler ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler için söz konusu olur. Gerçek kişi tacirlerin adı ve soyadı, şahıs şirketlerinin ise en azından bir sınırsız sorumlu ortağın adı soyadı ve şirket ve nev ini gösteren ibareden oluşur. Konu tic unvanları: Ltd Şt., A.Ş. ve kooperatifler için söz konusudur. Şirketin işletme konusu ve şirket ve nev ini gösteren ibareden oluşur. Şahıs ticaret unvanları sicil dairesi çerçevesinde (sicil dairesi dışındaki koruma haksız rekabet hükümlerine göre olur) , konu ticaret unvanları ise ülke çapında korunur.
TTK na Göre Tutulması Zorunlu Olan Defterler :
Tutulması Zorunlu Olan ve İsmen Belli Edilmiş Defterler :
1.Bilanço Esasına Göre Tutulan Defterler :
Yevmiye Defteri :Kayda geçirilmesi gereken işlemlerin, belgelerden çıkarılarak tarih sırası ile ve madde haline bu deftere yazılır.Yevmiye defterine geçirilecek kayıtlar haklı sebep olmaksızın on günden fazla geciktirilemez. Yevmiye maddelerinin en az; madde sıra nosu, tarih, borçlu ve alacaklı hesap, tutar ve kaydın dayanağı olan belgenin türü. Yevmiye defteri ocak ayının sonuna kadar notere ibraz edilerek son kaydın altına görülmüştür ibaresi yazılarak onaylanması gerekir.
Defteri Kebir : Yevmiye defterine geçirilmiş olan işlemlerin buradan alarak sistemli bir şekilde hesaplara dağıtan ve tasnifli olarak bu hesaplarda toplayan defterdir.
Envanter Defteri : İşletmenin açılış tarihinde ve her iş yılının sonunda çıkarılan envanter e bilanço kaydedilir. Envanter çıkartmak; saymak, ölçmek, tartmak ve değerlendirmek suretiyle bilanço günündeki mevcutları, alacakları ve borçları kesin bir şekilde detaylı olarak saptamaktır.
2. İşletme Esasına Göre Tutulan Defterler : İşletme hesabı defterinin sol tarafına gider, sağ tarafına gelir yazılır.
Ticari defterler ve diğer belgeler son kayıt tarihinde itibaren 10 yıl süreyle saklanmak zorundadır.
Haksız Rekabet : Aldatıcı hareket veya iyi niyet kurallarına aykırı suretle iktisadi rekabetin her türlü suistimalidir. Haksız rekabette açılacak davalar: 1- Fiilin haksız olup olmadığını tespit davası 2- Haksız rekabetin meni davası 3- Yanlış olan durumun ortadan kaldırılması davası 4 – Maddi ve manevi tazminat davası. Tazminat davası için failin kusurlu olması aranır. Ayrıca manevi tazminat için kusurun öze bir ağırlıkta olması gerekir. Haksız rekabet nedeniyle ceza davası da açılabilir. Bu davalar şikayete bağlıdır. Haksız rekabet davaları, davaya hakkı olan tarafın bu hakkın doğduğunu öğrendiği andan 1 yıl süre ile ve her halde bunların doğumundan itibaren 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Ticari Defterlerin Delil Kuvveti : Ticari defterlerin sahibi lehine delil olması, kural olarak bir özellik göstermez. Defterlerin sahibi lehine delil olması için ise;
- Anlaşmazlığın tacirler arasında çıkmış olması,
- Anlaşmazlık ticari işle ilgili olmalıdır
- Tutulması zorunlu olan defterlerin tamamının tutulması gerekir.
- Tutulması zorunlu olan defterlerin birbirini doğrulaması gerekir.
- Karşı tarafın defterlerini ibraz etmemesi veya defterlerin kanuna uygun olarak tutulmaması,
- Karşı tarafın kanuna uygun olarak tuttuğu ve birbirlerini teyit eden defterlerinde kayıt bulunmaması veya kaydın buna aykırı olmaması gerekir.
Cari Hesap Sözleşmesi : İki kimsenin para, mal, hizmet ve diğer hususlardan dolayı birbirlerindi alacaklarını ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem zimmet ve matlup şekline çevirerek, hesabın kesilmesinden sona çıkacak bakiyeyi isteyebileceklerine dair bulunan sözleşmeye cari hesap sözleşmesi denir. Cari hesap sözleşmesinin yazılı olması gerekir. Cari hesap belirli veya belirsiz süreli olarak yapılır. Cari hesap sözleşmesi sonunda hesap tasfiye edilir.Buna hesap kesilme işlemi denir. Hesap kesilmeden önce taraflardan her biri alacaklı veya borçlu değildir. Tarafların hukuki durumu hesabın kesilmesinden sonra belli olur. Cari hesap sözleşmesi içinde hesap devreleri vardır. Hesap devresi belirlenmemişse yıl sonu hesap kesim devresi sayılır. Hesap devresi sonunda hesabın kesilmesinden değil hesabın kapatılmasından söz edilir. Hesap devresinde kimin borçlu kimin alacaklı olduğu belirlenir. Cari hesap belirli bir süre için yapılmışsa bu sürenin bitimi ile sona erer. Süre belirlenmemişse taraflardan birinin feshi ihbar etmesiyle cari hesap son bulur.
Tüccar Yardımcıları : Temsil yetkisine sahip olarak çalışan tüccar yardımcıları:
Ticari Mümessil : BK nda tanımlandığı şekliyle; Ticarethane, fabrika veya ticari şekilde işletilen diğer bir müessese sahibi tarafından, müessesenin imzasını kullanarak işleri idare etmek konusunda kendisine yetki verilen kimsedir. Tüzel kişilerde ticari mümessil yetkili organlarca tayin edilir. Ticarethane, fabrika ve ticari şekilde işletilen diğer müessesler dışındaki kişilerin belirleyeceği ticari mümessilin ticaret siciline kaydı gerekir. Ticari mümessile verilen temsil yetkisi sicile kaydedilmiş olsun olmasın yetkinin geri alındığının mutlaka sicile tescil edilmesi gerekir. Ticari mümessilin yetkisi geniştir. Müessese adına olağan ve olağan üstü tüm işlemleri yapabilirken sadece gayri menkulleri devredemez ve bir hakla sınırlayamaz. Ticari mümessil işlemleri müessesenin ticaret unvanı yanına atacağı imzası ile yapar. İşletme sahibi ticari mümessili dilediği zaman azledebilir. Ticari mümessil için rekabet yasağı vardır.
Ticari Vekil : Ticari vekil, ticarethane, fabrika ve ticari şekilde işletilen diğer müesseseler tarafından tayin olunabilir. Ticari vekilin yetkisi müessesenin olağan işleri ile sınırlıdır. Kambiyo taahhüdünde bulunamaz.Ticari vekilin temsi yetkisi ticaret siciline kaydedilmez.
Ticaret Sicili : Ticari işlere bakan her asliye ticaret mahkemesi nezdinde bir ticaret sicili bulunur.Ticari işletme, ticaret unvanı, konkordato ve iflas haller e şirketlerin birleşme kararları ticaret siciline kaydolur. Ticaret siciline kaydolan hususlar Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilir. Herkes ticaret sicilinin içeriğini ve sicil dairesinde saklanan belgeleri incelemek hakkına sahiptir.Ticaret Siciline kaydedilen hususlar durumun Ticaret Sicil Gazetesinde kaydedilmesinden itibaren üçüncü şahıslar için hüküm ifade eder