Ekonomi dünyasında sıklıkla kullanılan kavramlardan biri olan „Piyasalar“ , para ve sermaye piyasalarından oluşmaktadır. Bu piyasalar arasındaki en önemli fark ise araçlarından kaynaklanmaktadır. Para piyasalarının araçları, nakit, altın, döviz, kambiyo senedi v.b. değerler iken, sermaye piyasaları ise araç olarak hisse senedi, tahvil gibi çeşitli menkul kıymetleri ve menkul kıymetler dışındaki diğer değerleri kullanmaktadır.
Sermaye piyasalarında gerçekleşen işlemleri düzenlemek adına „Sermaye Piyasası Kanunu“ (SerPK) çıkarılmıştır. Bu kanunun en önemli özelliği bir çerçeve kanun olmasıdır. Sadece ana hatları belirtir.
Kanunun amacı 1. maddesinde belirtilmiştir: „Tasarrufların menkul kıymetlere yatırılarak halkın iktisadi kalkınmaya etkin bir şekilde katılmasını sağlamak.“ Kanun, bu amacı gerçekleştirmek üzere, sermaye piyasasının güven, açıklık ve kararlılık içinde çalışmasını, yatırım sahiplerinin hak ve yararlarının korunmasını düzenleme ve denetleme konularını içermektedir.
Çerçeve bir kanun olduğu az sayıda maddeye sahip olmasından da anlaşılmaktadır. Bu boş çerçeveyi doldurmak için de „Sermaye Piyasası Kurulu“ (SPK) oluşturulmuştur. İdari bir kurul olan SPK 7 kişiden oluşmaktadır ve Hazineden Sorumlu Devlet Bakanlığı’na bağlı değil, bu bakanlıkla ilgilidir.
Sermaye piyasasını yapı olarak ele alacak olursak beş ana unsur öne çıkmaktadır:
1. Yatırımcılar: (Orta ve uzun vadeli fon arz edenler) Sermaye piyasasından söz edebilmek için yatırımcıların varlığı ön koşuldur. Yatırımcılar sermaye piyasasına fon arz ederek piyasanın çalışmasını sağlarlar.
2. İhraççılar: (Fon talep edenler) Yatırımcıların karşısında yer alan gruptur. İhraççılar, yatırımcıların sunduğu fonu çeşitli sermaye piyasası araçları ihraç ederek satışa sunmakta ve işletmelerine kaynak sağlamaktadırlar.
3. Borsa ve Teşkilatlanmış Diğer Piyasalar: Fon arz ve talebinin karşılaştığı piyasalardır. Yatırımcıları ve ihraççıları bir araya getiren sermaye piyasası araçlarının alınıp satıldığı yerlerdir. Türkiye’de üç tane borsa bulunmaktadır: İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, İzmir Vadeli İşlem ve Obsiyon Borsası, Altın Borsası.
4. Sermaye Piyasası Araçları: Yatırımcıların arz ettiği fonların, ihraççıların kasasına girmesini sağlayan, kısaca, fon arz- talep akışını sağlayan araçlardır. Bu araçlar menkul kıymetler ve menkul kıymetler dışındaki bazı değerlerdir.
5. Yardımcı Kuruluşlar: (Sermaye Piyasası Kurumları) Sermaye piyasasının verimli olarak çalıştırılması için çeşitli kurumlar mevcuttur. Bu kurumlar fon arz ve talebinin karşılaşmasına yardım ederler.
Sermaye piyasalarının ve bu piyasalardaki işleyişin net olarak anlaşılabilmesi için bazı temel kavramlar üzerinde durulmalıdır:
İhraç: Sermaye piyasası araçlarının ihraççılar tarafından çıkarılıp, halka arz edilerek veya halka arz edilmeksizin satışıdır.
İhraççı: Kanun hükümlerine göre sermaye piyasasından fon toplamaya yetkili olan kuruluşlardır. Anonim ortaklıklar (AO), Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT), mahalli idareler ihraççılara örnek olarak verilebilir.
Halka Arz: Sermaye piyasası araçlarının satın alınması için her türlü yoldan halka çağrıda bulunulması, halkın bir AO’ya katılmaya veya kurucu olmaya davet edilmesi, hisse senetlerinin borsalar veya teşkilatlanmış diğer piyasalarda devamlı işlem görmesi, halka açık anonim ortaklıkların (HAAO) sermaye artırımları dolayısıyla paylarının ve hisse senetlerinin satışı „Halka Arz ” sayılmaktadır.
Halka Açık Anonim Ortaklık: HAAO, SerPK’ ya göre „Hisse senetleri halka arz edilmiş olan veya halka arz edilmiş sayılan anonim ortaklıklardır.(AO)“
Bir AO’da hissedarların sayısı 250’yi aşıyorsa, HAAO statüsüne girer. Bu sayı genel kurul hazirun cetvelinden, kar dağıtımı sırasındaki belgelerin takibinden anlaşılır. HAAO şartlarını oluştuğunu tespitten itibaren 30 gün içinde SPK’ ya kayda alınmak için başvurulması gerekir.
HAAO’ nun ortak sayısı 200’ ün altında olduğu mahkeme tarafından tespit edildiği takdirde SPK kaydından çıkarılabilir. Ayrıca son iki yılda mali tablolarında aktif toplamının 2000 YTL’ nin altında kaldığı anlaşılan AO lar da HAAO sisteminden çıkarılır.
Hisse senetlerini halka arz ederek satacak olan hissedarlar bir aracı kuruluş ile aracılık yüklenim sözleşmesi yaparak satışı gerçekleştirebilirler.
Kayıtlı Sermaye: Kayıtlı sermaye, sabit sermaye sisteminin eksikliklerini gidermek için geliştirilmiş alternatif bir sermaye sistemidir.
Sabit sermaye sisteminde sermayenin korunması esas kabul edilmiş ve ağır şekil şartları getirilmiştir. Şirketlerin kuruluş sözleşmelerinde sermayeyle ilgili maddeler bulunmaktadır. Sermaye artırılmak istendiğinde kuruluş sözleşmesi değiştirilmeli, bunun için de genel kurul toplanmalıdır. Bu da şirketler için oldukça maliyetli bir durumdur. Sermaye indirimlerinde ise sermaye artırımlarından daha fazla formalite vardır.
İşte bu dezavantajları yok etmek için SerPK, kayıtlı sermaye sistemine geçiş izni vermiştir.
SerPK’ nın 12. maddesine göre, hisse senetlerini halka arz etmek üzere kurulan AO lar ile kurulmuş olup da sermaye artırmak suretiyle hisse senetlerini halka arz edecek olan AO lar, SPK’ dan izin almak suretiyle kayıtlı sermaye sistemini kabul edebilirler.
Kayıtlı sermaye sistemine giriş için yapılacak olan işlemler şu şekildedir:
– SPK’ ya izin için başvuru ve iznin alınması
– Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın izni
– Genel Kurul’da sözleşme değişikliğinin karara bağlanması, kararın Ticaret Sicili’ne tescil ve ilanı.
Kayıtlı sermaye sisteminde başlangıç sermayesi, kayıtlı sermaye ve çıkarılmış sermaye gibi kavramlar vardır:
Başlangıç sermayesi, kayıtlı sermayeli AO ların sahip olmaları zorunlu olan asgari ödenmiş sermayeleridir. Başlangıç sermayesinin tutarı her yıl Maliye Bakanlığı’nca ilan edilen yeniden değerleme katsayısı oranında artırılır.
Kayıtlı sermaye, esas sermayenin aksine taahhüt edilen veya konulan gerçek sermaye olmayıp, yönetim kurulunun esas sermayenin artırılmasına ilişkin hükümlerine bağlı kalmaksızın pay ihraç edebilmek yetkisini kullanabileceği üst sınırı gösteren rakamdır. Pay ihraç olunarak kayıtlı sermayeye ulaşınca, kayıtlı sermaye sadece yetki sınırını gösteren soyut bir rakam olmaktan çıkar, gerçek anlamda sermayeye dönüşür ve bu halde artık çıkarılmış sermaye adını alır.
Kayıtlı sermayeye ulaşılınca, esas sözleşme değiştirilir ve yeni bir kayıtlı sermaye tavanı tespit edilir. Kayıtlı sermayeye ulaşılıncaya kadar çıkarılacak olan sermaye için genel kurulun toplanmasına ve SPK’ nın iznine gerek yoktur.
Bu sistemin iki önemli avantajı vardır:
– Hızlı bir sistemdir. Sermaye artırımı kolay olur.
– Sadece bu sisteme tabi olan şirketler hisse senedi ile değiştirilebilir tahvil çıkarabilirler.
Kayıtlı sermaye sisteminde genel kuruldan çok yönetim kuruluna yetki verilmiştir.
Kaynak: TÜRK SERMAYE PİYASASI HUKUKU VE SEÇİLMİŞ MEVZUAT, Prof. Dr. Ayşe SÜMER