Risk Sermayesi Nedir?
En basit anlatımıyla, risk sermayesi; kendilerine finansman arayan şirketlerin ve/veya yeni fikirleri olan girişimcilerin; kendilerine yatırım yapabilecekleri yeni fikirleri olan girişimciler ve şirketler arayan, risk almaya hazır finansör/ sermayedarlar ile buluşması olarak tanımlanıyor.
Risk sermayesi, profesyoneller tarafından oluşturulan bir fondur. Genç, dinamik , hızlı büyüme ve yüksek karlılık potansiyeli olan projelere yatırım yapar. Şirketlerin başlangıç sermayeleri için iyi bir kaynaktır. Finans sektöründe, belirli amaçlar için kullanımı öngörülen ve bu amaçlar için oluşturulan bir finansal araçtır. Yatırım fonlarından biridir.
Risk Sermayesi Fonunu Kimler Oluşturuyor?
Şahıslar, şirketler, bankalar, sigorta şirketleri, emeklilik fonları, sosyal güvenlik fonları gibi kurumsal ve bireysel yatırımcılar bu fonu oluşturur. Dünyadaki dağılıma bakıldığında, ABD’ de bireysel yatırımcıların, Avrupa da ise kurumsal yatırımcıların ağırlığı görülüyor.
Risk Sermayesi Nasıl Bir Fayda Sağlar?
1-Yeni ve yüksek büyüme ve karlılık potansiyeli gösteren projelere yatırım yapar.
2-Hisse senedi satın alır.(Borsa değil)
3-Ürün ve hizmet üretimine yardımcı olur.
4-Şirket yönetimine katılır, stratejik kararlarda yardımcı olur.
5-Uzun dönemli düşünür.
Risk Sermayesi Kime/Kimlere İlgi Duyar?
Yeni teknoloji veya ürün, yeni bir üretim şekli veya hizmet biçimi tasarlayan ve paraya ihtiyaç duyan kişi/kişilere. Tabii bu kişi ihtiyacı olan parayı kendi olanakları ile sağlayamıyor veya bir bankadan borç alamıyorsa.
Yatırım projesi gelişme potansiyeli gösteren yeni teknolojileri ve malların üretimini içermeli, dinamik, yaratıcı küçük ve orta büyüklükteki işletmelere yönelik olmalı. Yaratıcı ve dinamik girişimci yapılarına rağmen, öz varlıklarının yetersiz olması nedeniyle sermaye ve para piyasalarından yararlanamayan kişi/firmalar ve yatırımlar için risk sermayesi çok önemli.
Risk sermayesinin kapsamı yatırımlarla sınırlı değil. Girişimci aynı zamanda yönetsel bilgi birikimini ve deneyimini kullanıyor, aktif olarak firmanın fizibilite çalışmalarına, kuruluşuna ve yönetimine katılıyor. Bunun nedenlerinden biri, işletmenin yönetsel deneyimlerinin risk sermayesi şirketine göre daha az olması, diğeri ise risk sermayesi şirketi açısından üstlendiği riski azaltmak için firmayı kontrol altında tutmak istemesi.
Risk sermayesi yatırımı, hisse senedi karşılığında yapılıyor. Bu anlamda sermayedar büyük bir risk altında olacağı için yatırım yapacağı firma/projeyi iyi bir inceleme ve elemeye tabi tutuyor. Risk sermayesi yatırımları uzun vadeli yatırımlardır. Ortalama yatırımın geri dönme süresi 5-10 yıldır.
Risk Sermayesi Hangi Konulara İlgi Duyar?
Her risk sermayesi şirketi kendi stratejisi doğrultusunda yatırım yapar. Bazıları çok genel anlamda, her sektörden, her coğrafik yerleşim alanında, firmaların her aşamasında yatırım yapabilir. Bazıları da bir veya iki sektörde uzmanlaşmıştır, sadece bir coğrafik bölgede yatırım yapar.
Genel uygulamaya bakarsak, lokalize olmuş, bir konuda ihtisaslaşmış risk sermayesi şirketlerinin çoğunlukta olduğunu görüyoruz. Risk sermayesi şirketleri genellikle başlangıç sermayesini finanse ederken, teorik olarak şirketlerin ‘şirket ömrü çizelgesinin’ ikinci aşama sermayesi, olgunluk aşaması, köprü finansman, satın alma aşaması gibi aşamalarında da yatırım yapabilir.
Risk Sermayesinin Özellikleri Nelerdir?
Risk sermayedarı için yapılacak yatırımda başarılı olabilmenin en önemli kriteri yönetim.
Risk sermayedarı iki türlü hareket edebilir:
-Yatırım yapılan şirketin yönetim kurulunda birebir yer almak: Bu yöntem, sermayedar ve firma arasında yakın ve düzenli görüşmelere yol açar. Risk sermayedarı, teknoloji, şirketin pazarlama stratejisi ve üst yönetim konularında aktif katılım sağlar.
-Yönetimin dışında kalmak: Sermayedar reaktif katılım sergiler. Şirketin bazı kritik kararlarının alınmasında rol oynar. Temsilci ve gözlemci gibi hareket eder. Şirketle olan ilişkiler seyrek ve formal raporlar ile sınırlıdır.
Risk Sermayesi Finansman Türleri
Risk sermayesinde her yatırımın ihtiyacına göre farklı finansman türleri söz konusu:
Çekirdek Sermayesi (Sead Capital): ‘Fikir aşamasının finansmanı’ şeklinde özetlenebilir. Yeni bir ürün veya hizmetin yaratılması için çekirdek sermayenin sağlanmasıdır. Bu finansman yöntemi, ancak işletmeye ait projenin daha önce karşılaşılmamış; ihtiyaç duyulur yeni ürün/hizmet ve hızla büyüyebilme kapasitesi olan bir pazara sahip olması halinde gerçekleştiriliyor.
Bu aşamada girişimci bir fikir geliştirmiş, fakat fikrinin hayata geçmesi için ne teknik bir çalışma; ne de ticarileştirilmesi için planlama yapmıştır. Girişimciye ait projenin akıbeti genellikle bir yıllık süre içerisinde belli olmaktadır. Bu süre zarfında sermayedarın rolü girişimciyi finanse etmek. En riskli yatırım biçimi; çünkü projenin uygulanabilirliğinin ne olduğu kesin olarak bilinmez. Fakat getirisi menkul kıymet alım satımından çok yüksek.
Bu yatırım türü aynı zamanda oldukça sabır ister. Başlangıç devresinden 2-3 yıl önce başlanır ve likidite edilmesi için ortalama 10-12 yıla ihtiyacı vardır. Bu nedenle bu tür yatırımı profesyonel risk sermayedarları nadiren tercih eder.
Projenin yapılabilirliği bu devrede tartışılır durumda olup başarısız olma ihtimali yüksektir. Yapılan istatistiklere göre risk sermayedarları tarafından ilk bir yıllık süre içinde projelerin yüzde 70’i eleniyor.
Başlangıç Finansmanı (Startup capital): Bu yatırım biçimi risk sermayesinin genel kullanım alanı. AR-GE faaliyetlerinin ikinci aşaması olan geliştirme aşamasında kullanılıyor. Genellikle kuruluş süreci içinde olan ya da kısa bir süreden beri faaliyette olan; ancak ürününü ticarileştirememiş firmaların finansmanında kullanılıyor.
Bu aşamada girişimcinin fikriyle ilgili hazırlanmış iş planı titizlikle incelenir. Pazar büyüklüğü, firmanın büyümesi, pazardan pay alma ve şirket yönetiminin nasıl olacağı konusunda gerçekçi veriler elde edilir. Sermayedar bilgi ve becerisiyle projenin başarısı için girişimciye gerekli her yardımı yapar. Başlangıç sermayesi yatırımlarının finansmanı genellikle 3-5 yıl sürer.
Erken Aşama ve Geçit Finansmanı (Early Stage and Gate Financing):Bu aşamada firma belli bir büyüklüğe ulaşmıştır. Pazara sürdüğü malı veya hizmeti mevcut olup, ürünün pazardaki üstünlüğünü sağlayacak bir marka imajı ve önemli bir pazar payı yoktur. İşletme bu aşamada, prototipini geliştirmiş ancak ticari üretimi ve pazarlaması için fona ihtiyaç duymaktadır. Piyasadaki rakipleriyle kıyasıya bir rekabet için; ürününün üstünlüğünü ispatlamaya yetecek kapasitede kâr edememektedir. Firmanın risk sermayesi dışında fon bulması, içinde bulunduğu şartlarda zordur. Çünkü firmanın bankacılık sisteminden kredi alması için teminatları yetersizdir; bununla birlikte sermaye piyasasından fon sağlama imkanı yoktur.
Bu aşamada firmanın bir takım yönetsel problemleri de vardır. Bu problemlerin üstesinden risk sermayedarının maddi ve yönetsel desteği ile gelinebilir.
Köprü Finansman (Bridge Financing): Köprü finansman 6 ay-1 yıl içerisinde halka açılmayı ümit eden şirketlere aktarılıyor. Eğer şirket hisse senetlerinin arzı için iyi bir yapıdaysa, şirketin halka açılana kadar faaliyetlerine devam edebilmesi için ihtiyaç duyduğu finansmanın sağlanmasında kullanılan bir yöntem.
Kuruluşun Kendi Yönetici Kadrosu Tarafından Alınması (Management Buy Out): Bir finansman türü şirket yönetim kadrosunun işletmeyi elde etmesini mümkün kılmak için sağlanan bir finansman. Günümüzde yenilenen versiyonu ile dünyada en çok kullanılan yöntemlerden biri. Bu yatırımlar az risk taşıması ve kazançlı olması nedeniyle tercih ediliyor.
Risk Sermayesi Şirketi Türleri
Bağımsız Risk Sermayesi Şirketleri: Bu tür şirketler kurumsallaşmış risk sermayesi kaynakları olarak tanımlanıyorlar. Özel ortaklıklar şeklinde yapılanıyorlar. Tarihsel süreç içinde baktığımızda aile şirketleri olarak kuruldukları görülüyor. Günümüzde ise risk sermayesi endüstrisine sermaye özel ortaklıklar kanalıyla geliyor. Bu tür şirketlerce finanse edilen firmalar genellikle sınırlı sorumlu şirketler olarak yapılanıyorlar. Bu şirketlerin yönetim kadrolarında risk sermayedarı da söz hakkına sahip. Yönetimde ortaklar konulan sermayenin yüzde 2.5-3’ü oranında yönetim ücreti alıyor. Ayrıca bu ortaklar uzun vadede sermaye kazançlarından yüzde 20 oranında kâr payı alıyor.
Finansal Kurumlara Ait Risk Sermayesi Şirketleri: Türkiye’de henüz uygulaması bulunmayan bu şirketler, ticari bankaların ve sigorta şirketlerinin, kendi kredi koşullarına uymayan risk ve getirisi yüksek yatırımların finansmanı için risk sermayesi şirketleri kurmalarıyla oluşuyor. Bu tür şirketler de ‘sınırlı sorumlu ortak’ konumunda oluyorlar.
Finansal Olmayan Kurumlara Ait Risk Sermayesi Şirketleri: Bu tür şirketler genellikle büyük sanayi şirketleri tarafından kuruluyor. Amaçları piyasadaki yoğun rekabetten galip çıkabilmek ve paylarını arttırmak için, yeni ürün geliştirerek güçlü bir yapıya sahip olmaktır.
Küçük İşletme Yatırım Şirketleri: Günümüzde ABD’ de ‘küçük işletme yatırım şirketi’ olarak tanımlanan yaklaşık 400 özel ve kamu şirketi bulunuyor. Bu şirketler asgari 1milyon dolar sermaye ile kuruluyor. Kendi aralarında ‘kredi ağırlıklı’ ve ‘öz kaynak ağırlıklı’ olarak iki türe ayrılıyorlar. Öz kaynak ağırlıklı küçük işletme yatırım şirketlerinin sermayesi 2 milyon dolar civarında. Bu işletmeler yüksek oranda devlet kaynağı kullanıyor. Portföyünün en çok yüzde 33’ünü gayrimenkul yatırımlarına ayırabiliyor, yurt dışına yatırım yapamıyorlar. Kuruluş için en az 1 milyon dolar öz kaynak şartı var. Küçük işletme yatırım şirketleri öz sermayelerinin üç katına kadar borçlanabiliyor. Bu nedenle de genellikle kredi verme yönü geliştiği için risk sermayesi kuruluşu olma özelliğini kaybetmeye başladılar. Sonuç olarak, küçük işletmelere borç sağlayan özel finansman kuruluşları kimliğindeler.