Pazarlamanın en önemli p’si nedir biliyor musunuz? Biliyorsunuz tabi ki. Para!
Pazarlamacılar bazen dünyayı daha yaşanılabilir bir yer haline getirmek istediklerini söylerler. Bunun yolunun da pazarlamadan geçtiğini söylerler. Bunu bazen ben de söylerim(Sık sık da söylerim). Ama patronlar, için en önemli şey para kazanmaktır. Dünyanın daha iyi bir hale getirilmesi onların pek de umurunda değildir. Ben pazarlamacı değil de patron olsaydım benim için de en önemli şey para kazanmak mı olacaktı? Peki bir pazarlamacı, bir patron gibi düşünemez mi?
Düşünür. Şimdi düşünüyorum. Gerçekten de ipod’un üretim amacı, daha yüksek fiyata, daha çok kişi tarafından, daha çok satın alınmasıdır. Temel ve nihai amaç budur. Daha çok kişiye, daha çok sayıda, daha pahallı ipod’lar satmak! Tüm sistemleri bunun için çalışıyor. Yarın yeni bir ipod daha çıkaracaklar ve siz bir önceki modeli çekmecenize atacaksınız!
Hedefiniz, kampanya yapmak veya reklam hazırlamak değildir. Hedefiniz satış yapmaktır. Kampanya veya reklam bu hedefe ilerlemeniz için kullandığınız araçlardan biridir. İşte her şey bu. Bir pazarlamacı olarak benim görevim, şirketime uzun yıllar boyunca daha çok para kazandırmak olmalı. Bu gerçekçi yaklaşım, beni daha çok heyecanlandırıyor. Tabi ki, temel amaç eskiden de para kazandırmaktı ama araç ve amaç karmaşası vardı biraz! Şimdi dengeler yerine oturdu.
Şimdi, bir kısmınız ama müşterinin mutluluğu nerede kaldı? Herşey para mı? Ama hayatı güzelleştirmek v.s. diyebilirsiniz. Bunlar zaten olacak. Bunlar olmadan, müşterilerim mutlu olmadan ben daha çok müşterinin, daha çok ürün almasını zaten sağlayamam ki! Yakaladığımı düşündüğüm şey, uzun süredir pazarlama departmanımın şirketime ne kattığını kısacık bir kaç cümle ile açıklamaktı ve ben o cümleleri yakaladım. Nereden mi?
Sergio Zyman, (Coca Cola’nın efsanevi pazarlama müdürü), yine çok sevdiğim başka bir pazarlamacıya, Tom Peters‘a fena halde kızıyor ve parlak yenilikçi safsatalarınızın canı cehenneme diyor. Yenilik diye bir şey çıkardınız, para kazanmayı unuttunuz! Şimdi ve hemen para kazanın! Yarın ya da yıllar sonra değil. Tam şimdi. Nakite dönüştürün fikirlerinizi ve büyüyün. Piyasayı ne kadar çabuk kaplarsanız (bknz. Coca Cola, P&G ) o kadar çabuk büyürsünüz. Sergio’ya bu noktada katılıyorum. (Bunu en iyi Google yapıyor- büyü babam büyü!) Her yazdığı kitabında, "Bir önce yazdığım kitabın vadesi dolmuştur" diyen, Tom Peters’ı bir kenara atmış değilim ama Sergio, pazarlamanın pek hoşlanılmayan gerçek yüzünü gösteriyor. Tom Peters ise sizi yukarılara uçuruyor. Çarpışmalarını seviyorum çünkü ortaya yeni fikirler çıkıyor. Hem uçuyor, hem de ayaklarınız yere basıyor. Mutlak ve tek bir doğru yoktur değil mi!
Sergio Zyman’a göre pazarlamanın görevi : "Daha çok insanın, daha çok ürünü, daha sık ve daha yüksek fiyatlara satın almasını sağlamaktır."
Pazarlamacı olarak, birşeylere kafayı fazla gömüp, hedefimizi unutmamalıyız!
Alıntı: http://map.blogsome.com/2006/11/09/pazarlamanin-hedefini-unutmamak/