Temel Kurallar
Her başarılı iş adamının aynı zamanda etkileyici bir konuşmacı oluşu sürpriz değildir. Bunun için üç ana kuralla başlayalım.
1- Sosyal konuşmalardaki gibi iş konuşmalarında da aynı temel kural geçerlidir. Açık ve net olun. İyi bir konuşmacı olmak istiyorsanız iyi bir dinleyici olun.
2- Eğer iş konuşuyorsanız, karşınızdaki kişinin teknik terimleri bildiğini farz edebilirsiniz, ama yine de açık olmalısınız . Alanınızın dışındaki kişilerle konuşuyorsanız, tam tersi dinleyiciniz sizin kullandığınız terimleri bilmeyecektir.
Öyleyse gündelik dili kullanmalısınız.
3- Vakit nakittir. Konuştuğunuz insanların vaktini harcamayın. İki kişilik bir öğle yemeği boyunca dün geceki futbol maçından bahsedip, sonra ana konuyu 5 dakikaya sığdırmaya çalışmayın.
Herkes bir an önce iş konuşmak isterken, 20 dakikalık bir monologa başlayıp merkez olmaya çalışmayın.
Satış Sanatı
Herkes bir şey satıyor. Ne olursanız olun, her gün işinizde kendinizi, eğitiminizi, deneyiminizi satıyorsunuz. Daha iyi satmak için çaba sarf ediyorsunuz. Satışa gelirsek, iş konuşmalarında başarılı olanlar bunu birtakım kurallara uyarak yaparlar. Nelere sahip olduğunuzu, neler yapabileceğinizi bilmelisiniz, böylece neleri pazarlayabileceğinizi bilirsiniz. Bunu öğrenmenin tek yolu iş arkadaşlarınızla konuşmak ve diğerlerinin deneyimlerini okumaktır.
PATRONLA VE EMRİNİZDEKİLERLE KONUŞMAK
Patronla Konuşmak
Tamam işi aldınız. Peki şimdi ne yapacaksınız? Herkesle her durumda aynı şeyleri konuşmak kolay olurdu, ama olmuyor.
İş arkadaşlarınız ve altınızdakilerle farklı, patronla farklı konuşursunuz. Bu doğaldır, çünkü patronunuz iş arkadaşınız değildir.
Doğru olan patronunuzla farklı konuşmaktır. Hepimiz farkındayız, patronla konuşurken sözcükler olmasa da ton ve tarz farklı olur, konuşmamız farklılaşır.
Ama patronla konuşurken “ elma parlatıcısı ” olmanın da gereği yok tabi. Ted Turner’le ( CNN’in sahibi ) böyle konuşmuyorum, böyle konuşan birini de fark etmedim… Yaltaklanmanın gereği yok, birçok patron böyle davranırsanız sizi daha az önemseyecektir.
Her meslekte, birçok nedenden dolayı, patronu tanımak yararlıdır. “ İşten sonra bir tek atalım “ tarzı değil! Rolünüzü, şirkete katkınızı, güçlü, zayıf noktalarınızı, geliştirmeniz gereken yönlerinizi oturtabilmek için patronunuz hakkında da aynı şeyleri öğrenmeye çalışın.
Patronla deneyimlerimden biliyorum: Eğer her şey yolunda gidiyorsa endişelenmek yersiz. Ama bir şeylerin yanlış gittiğini düşünüyorsanız, bir şeyler yanlıştır. Yine hislerinize dayanın.
Emrinizdekilerle Konuşmak
Basit bir kural işe yarar: Patronunuzun sizinle nasıl konuşmasını istiyorsanız, siz de emrinizdekilerle öyle konuşun.
Büyük şirketler çalışanlar için daha organizedir. Küçük bir şirkette ise konu o kadar ciddi ele alınmaz. Ciddi olsun olmasın, emrinizdekilere şunu garanti etmelisiniz. Onlarla eşit şekilde konuşmalı, ne yaptıklarını, daha iyiye nasıl ulaşacaklarını anlatmalısınız.
Şirket yönetimi hakkında seminerler verenler size bunun iki yolu olduğunu söyleyecektir.
1- Emrinizdekilerin sizin hakkınızda söylediklerini dinleyin.
2- İşlerin daha iyi gitmesi için sizin ne yapabileceğinizi ve ne yapmanız gerektiğini düşünüyorlar.