İdeal çalışan zor bulunan bir şey olduğu gibi ideal yöneticiye de az rastlanıyor. Herkes mesleğinde yetkin, egosuyla sorunlarını çözmüş, çalışanlarında güven uyandıran, doğru ve yeterli bilgi ileten, altındaki kişilerin önünü açan, başarıyı ekibiyle paylaşıp başarısızlıkta sorumluluk alabilen yöneticilerle çalışmak ister. En azından bu özelliklerden bir ya da ikisini bünyesinde barındıran kişi iyi yönetici diye anılır. Bu kişilerle çalışmak nispeten daha kolaydır. Ancak yine de doğası gereği çalışan / yönetici ilişkilerinde zaman zaman gerilim ya da çatışma yaşanması kaçınılmaz olur.
Her konuda olduğu gibi burada da önemli olan sorun çıkması değil, sorun çıktığında nasıl çözüm üretildiği ve sürecin nasıl yönetildiği esastır. İş ortamında üstlerle yaşanabilecek çatışmalarda çözüme ulaşabilmek için çalışan kişinin egolarından arınmış, duygusal olgunluğa sahip olması beklenir. Sonuçta yöneticisiyle anlaşamayan bir kişi, çalışırken mutlu, üretirken verimli olamaz. Hep denir ya, "İnsanlar işlerini değil, yöneticilerini bırakırlar" diye.
Yönetici ve çalışanlar arasında kurulabilecek ideal ilişkinin tanımını veririsek, ast-üst ilişkilerinde olması gerekenler şunlar: Sorumluluk ve verimli bir işbirliği her zaman yönetici ve çalışanın ortak çabası ve isteği ile olur. İşyerinde mutlu ve huzurlu çalışmak, güçlü kişisel ilişkiler ve bağlar çalışan için önemli bir kriterdir.
İş hayatına yeni atılan gençler kendilerini iyi tanımalılar, farkındalıklarını bilmeliler, sebatkâr ve uyumlu tavırlar sergilemeliler, sürekli öğrenmeli ve kendilerini geliştirmeliler…
Kaynak: Sabah İşte İnsan Gazetesi