İşletmenin, değerleme günü bir kısım alacaklarının tahsili, borçlusunun durumuna, iki işletme arasında çıkan ihtilafa, alacak miktarı üzerindeki anlaşmazlığa bağlı olarak şüpheli hale gelmiş olabilir.
Tahsili şüpheli bulunan alacaklar için işletme "Şüpheli Alacaklar" adı altında bir hesap açar ve bu gibi alacakları normal alacak hesaplarından çıkarır. Şüpheli alacaklar için değerleme. gününün tasarruf değerine göre bilançonun pasifinde açılacak olan "Şüpheli Alacaklar Karşılığı" adı altında bir karşılık hesabı ile gider kaydedebilirler.
Bu durumda yazılacak olan yevmiye maddelerini şu şekilde açıklayabiliriz.
Bir alacağın tahsili şüpheli hale geldiğinde:
_________________ / _______________
128 ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR 40.000
128.06 Kemal Kara 40.000
120 ALICILAR 40.000
120.06 Kemal Kara 40.000
Senede bağlı olmayan bir alacağın
şüpheli hale gelmesi
_________________ / _______________
veya
_________________ / _______________
128 ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR 75.000
128.04 Kampar Koll. Şti. 75.000
121 ALACAK SENETLERİ 75.000
121.01 Senet Portföyü 75.000
Senetli alacağın şüpheli hale gelmesi
_________________ / _______________
yevmiye maddeleri yazılır.
Şüpheli alacak içirı karşılik ayrıldığında ise:
_________________ / _______________
654 KARŞILIK GİDERLERİ 75.000
654.01 Şüpheli alacak giderleri 75.000
129 ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR
KARŞILIĞI 75.000
129.04 Kampar Koll. Şti. 75.000
Şüpheli hale gelen alacak için karşılık
ayrılması
_________________ / _______________
şeklinde bir yevmiye maddesi yazılması gerekir.
Danıştay kararlarına göre, şüpheli alacak kerşılığı bilanço esasına göre defter tutan mükellefler tarafından ayrılabilir ve şüpheli alacağın gider hesabına devri pasifte karşılık ayrılmasıyla mümkün olabilir.
VUK'nun 323. maddesinde, ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettiritmesi ile ilgili olmak şartıyla, dava veya icra safhasında bulunan bütün alacakların ve yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacakların şüpheli alacak sayılacağı açıklanmıştır.
Aynı kanunun aynı maddesi, şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabileceğini, bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğunun karşılık hesabında gösterileceğini, teminatlı alacaklarda karşılığın teminattan geri kalan kısma ait olacağını belirtmiştir.
Bu durumda, işletmeler şüpheli alacak karşılığı için ihtiyari bırakılmıştır. Ancak, karşılık ayrılması durumunda karşılığın hangi alacağa ait olduğu gösterilecektir
Danıştayın 1972 yılında almış olduğu bir karara göre teminatlı alacaklarda şüpheli alacak karşılığının teminattan geri kalan kısma ait olacağının belirtilmesi tamamen teminat altında olan alacaklar için karşılık ayrılamayacağını ifade etmiş olmaktadır. Aynı şekilde, kamu kuruluşlarından olan alacaklar için de karşılık ayrılması mümkün değildir
Bir alacağa karşılık ayrılabilmesi için o alacağın tahsil imkanının değerleme günü şüpheli halde bulunması gerekir. Yukarda belirtildiği gibi, dava veya icra safhasında bulunan alacaklar ile, yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen tahsll edilememiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar şüpheli alacak sayılmıştır.
Dava ve İcra safhasındaki alacaklar için alacağın şüpheli olan miktarı, mahkemede dava konusu edilmiş veya icra takibi açılmış olan alacak miktarıdır. VUK'nun 281. maddesinde karşılık ayrılmasına esas teşkil edecek tasarruf değeri mükellefin söz konusu alacaklardan tahsil etmeyi umduğu miktardır. İhtilaf, alacağın bir kısmı üzerinde ise ihtilaflı olan kısım şüpheli alacak olarak kabul edilir.
Dava veya icra takibinin bizzat işletme tarafından yapılması gerekmektedir. Dava veya icra takibi dilekçesinin verilmiş olması o alacağın dava veya icra safhasına intikal ettiğini gösterir. İşletme tarafından bizzat dava veya icra takibi yaptırılmamış alacaklar için şüpheli alacak karşılığı ayrılamaz.
Dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük olan alacaklardan yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen tahsil edilemeyenler şüpheli alacak sayılmışlardır. Kanun, küçük alacağın tanımını yapmamıştır. Dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacağın miktarı, alacağın tutarına, alacakla ilgili dava masraflarına ve işletmenin katlanacağı diğer giderler tutarına, işletmenin büyüklüğüne, alacağın işletme için önemine bağlı olarak değişecektir. Bu durumda söz konusu küçük alacağın miktarı her alacak ve işletme için ayrı ayrı ele alınarak değerlendirilmelidir.
Yapılan protestonun noter aracılığı ile yapılması, yazı ile istemin taahhütlü mektupla veya noterce yerine getirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, bu gibi alacaklar için karşılık ayrılabilmesi, yazı veya protestonun borçlu tarafından alınmış olmasına bağtıdır. Borçlu ve alacaklı arasında daha önceden vade konusunda yapılmış bir anlaşma varsa, bu vadeden önce çekilen protestonun, yazı ile istemenin bir geçerliliği yoktur.
Şüpheli alacak karşılığının değerleme işleminin bir sonucu olarak değerleme yapıldığı yıl sonunda ayrılacağı şüphesizdir. Diğer bir ifade ile, alacağın şüpheli hale geldiği yıl için dönem sonunda karşılık ayrılır. Alacağın şüpheli hale geldiği yılda karşılık ayırmayan mükellef daha sonraki yıllarda ayıramaz. Ancak, aynı alacağın şüphelilik hali devam ediyorsa ayırabilir. Danıştay 4. Dairesinin karşılık ayırma zamanı ile ilgili kararları da bu yöndendir.
Kefalete bağlanmış veya senedin asıl borçlusu dışında bir başkası tarafından ciro edilmiş bir alacak senedinin şüpheli hale gelebilmesi ve karşılık ayırabilmesi için sadece senedin borçlusu nezdinde değil, kefil hakkında takibat yapılmış, cirontalara ve aval verenlere de müracaat edilmiş olması gerekir.
VUK'nun 323. maddesinde açıkça belirtilen "ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla" ifadesi, ticari ve zirai kazancın oluşumuna katkısı olmayan alacaklar için şüpheli alacak karşılığı ayrılamayacağını ve gider kaydedilemeyceğini açıklar.
Bu durumda işletmeye devredilen şahıs bonolarının ticari faaliyetten ileri gelmeyen ve şahsi münasebet sonucu doğan alacakların, bir gelir ve menfaat sağlamayan kefalet nedeniyle ortaya çıkan alacakların, finansman amacıyla alınan hatır senetlerinin şüpheli alacak karşılığının gidere yazılması mümkün değildir.
Karşılık ayrılmış olan şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kar ve zarar hesabına aktarılır. Şüpheli bir alacağın kısmen veya tamamen tahsili durumunda tahsil edilen miktar kadar "Şüpheli Alacaklar" hesabı alacaklanır, "Şüpheli Alacak Karşılığı" hesabı borçlanır. Böylece tahsil edilen tutar kadar şüpheli alacaklar ve karşılığı azaltılmış olur. Ayrıca, bir nakit girişi söz konusu olduğunda "Kasa" hesabı, bir değer girişi olduğunda o kıymetle ilgili hesap borçlanır, bir gelir hesabı alacaklanır.
Şüpheli alacağın tahsili ile ilgili yevmiye maddeleri :
________________ / _______________
129 ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR KARŞILIĞl 75.000
129.05 Kaya Ticaret 75.000
128 ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR 75.000
128.05 Kaya Ticaret 75.000
Tahsil edilen şüpheli alacağın ilgili
hesaplardan düşülmesi
_________________ / _______________
100 KASA 75.000
644 KONUSU KALMAYAN KARŞILIKLAR 75.000
644.02 Şüpheli Alacak Geliri 20.000
Tahsil edilen şüpheli alacağın gelir kaydı
_________________ / _______________
şeklinde olacaktır.
Danıştay kararlarına göre icra takibine geçilmiş borçlular hakkında ödeme emri gönderilmiş olmasına rağmen haciz işlemi yapılmamış alacaklar şüpheli alacaklar vasfını kaybederler.