Yazılar & Haberler

EKONOMİ POLİTİK

ERİNÇ YELDAN

Son günlerin yeni türetme sözcüklerinden birisi de "mikro-ekonomik reform" kavramı. "15 günde 15 yasa" telaşıyla hız verdiğimiz reform süreci, dönüp dolaşıp "mikro" düzeyde yapılması gereken atılımlara dayanmış gibi duruyor.

"Mikro-ekonomi" kavramı, iktisat yazınında tek tek bireylerin ve işletmelerin davranış biçimlerinin bireysel bazda incelenmesini öngörüyor. Türk iktisat siyasasında bu kavram ile anlatılmak istenen olgu da, artık kurumsal ve genel düzeydeki "makro" reformların geride kaldığı; bundan böyle atılması gereken adımların tek tek sektörler ve işletmeler bazında üretim tekniklerini etkilemeye yönelik, "rekabeti arttırıcı" ve "verimliliği özendirici" , daha detaylı ve "özel" reformların uygulamaya konulması olduğu savına dayanıyor. Dolayısıyla, Türkiye'nin son 5-6 yıldır vermekte olduğu "makro reform" sınavının artık başarıyla tamamlandığı, bundan sonraki aşamanın daha özel ve teknik düzeydeki mikro reformlara yönelmesi gereği ima ediliyor.

Deloitte raporunda Arçelik 127'nci, Vestel 162'nci sırada

Deloitte'un "Tüketici Ürünleri Sektörünün Küresel Güçleri" raporunda, sektörün "en büyük 250" şirket sıralamasında Arçelik 127. sırada Vestel ise 162. sırada kendine yer buldu.

Deloitte'un 2006 yılına ait verilere dayanarak hazırladığı ve tüketici ürünleri sektöründeki küresel eğilim ve gelişmeleri değerlendirdiği raporunda, sektörün en büyük 250 şirketinin, bir önceki yıla göre yüzde 8,4 büyüme sağladıkları ve toplam satışlarda 2,65 trilyon doları geçtikleri bildirildi. 

Türkiye'de son iki yıldır girişim sermayeleri (fonları) ciddi yatırım yapmış durumdalar. Bu fonlar kimlerdir, neden gelirler, yatırım tutarları nedir, bugün bunu değerlendireceğiz.

Girişim sermayeleri (private equity), piyasa değeri ve büyüklüğü artan firmalara ortak olarak ve bu firmaların en az üç yıl için finansal yönetimini üstlenerek kapasite arttırımını ve yeni projelerini finanse ediyorlar veya finansmanına katkıda bulunuyorlar. Daha sonra şirketin yükselen değerinden ve kârlılığından pay alıyorlar.

Otomotiv Sanayii Derneği verilerine göre Ocak ayında otomobil üretimi önceki yıla göre artarak 61 bin 509 adede çıktı

Geçen ay toplam araç üretimi, önceki yılın aynı ayına göre yüzde 56,2 oranında artarak, 113 bin 316 adet olarak gerçekleşti. 

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) verilerine göre Ocak ayında otomobil üretimi önceki yıla göre yüzde 51,8 oranında artarak 40 bin 533 adetten 61 bin 509 adede yükseldi.

Kyoto protokolüne imza atmayan ülkeler arasında bulunan ülkemizin de bir takım kaygıları olduğu zaten biliniyordu. Ekonomik kaygılar... 

AVRUPA Birliği sanatçıların telif hakkı alma süresini 50 yıldan 95 yıla yükseltmek için çalışmalara başladı. AB Komisyon üyesi Charlie McCreevy’den gelen, "Telif hakları bir insan ömrünü bile kapsamıyor" eleştirisi üzerine harekete geçen komisyon bu konuda öneriyi uygulama kararı alırsa AB telif hakları konusunda Amerika ile aynı seviyeye gelmiş olacak. 

Ucuz işçi gücü nedeniyle afrika ülklerinde yatırım yapan bazı Türk firmalarının komsiyoncular tarafından dolandırıldığı ortaya çıktı. Bu gösteriyor ki yatırım kararları almadan önce başta komsiyoncular olmak üzere gidecelek olan ülkenin şartları ve durumunu daha iyi incelemek ve analiz etmek gerekiyor.